MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkDolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.Eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 311. maddesi hükmüne göre, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğundan temyiz ve eski hale getirme isteminin kabulüne ilişkin 15.03.2012 tarihli ek kararın kaldırılması gerektiği, bu kapsamda, sanığın dosyada bulunan adresine tebligat kanunu 35. madde gereğince usulüne uygun tebligat yapılmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;Sanık hakkında hükmedilen gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulanan 52/2. maddesini hükümde gösterilmemesi mahallinde düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak ...... verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Sanığın katılana ait aracı alacağını söylerek katılana 500 TL Kapora verdiği bakiye kalan 4500 TL'yi satıştan sonra ödeyeceğini söyleyerek katılandan ...... adına vekaletname aldığı, ancak sonrasında katılanın parasını ödemeden bu vekaletnameye istinaden aracı başka bir kişiye sattırdığı ve bu şekilde ortadan kaybolup katılanı dolandırdığı gerekçesiyle verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık tarafından lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "240 gün", “200 gün” ve “4000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve "80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.