Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti... ve ... ile ... ve ... aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.06.2012 gün ve 331/180 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacılar vekili, dava konusu 483 parsel ve 446 parsel sayılı taşınmazların vekil edenlerinin annelerinden intikal ettiğini, babası vefat ettikten sonra davalıların dava konusu taşınmazlarda pay sahibi olduklarını, taraflar arasında dava konusu taşınmazlarda ortaklığın giderilmesine ilişkin Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/260 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğunu, dava konusu taşınmazların vekil edenlerinin annelerinden intikalinden bu yana, 483 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni ..., 446 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni ... tarafından kullanılarak üzerinde meyve ağaçları yetiştirildiğini açıklayarak, dava konusu taşınmazlar üzerinde yer alan meyve ağaçlarının vekil edenlerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile, ... üzerindeki meyve ağaçlarının davacı ...'e, 483 parsel üzerindeki meyve ağaçlarının davacı...'a aidiyetinin tesbitine karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma, toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir.Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre davada yöntemine uygun biçimde taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin davada taraf olmaları zorunludur.Dosya içeriğindeki tapu kayıtlarından, dava konusu muhdesatların üzerinde yer aldığı 483 parsel ve 446 parsel sayılı taşınmazlarda taraflar dışında başka paydaşların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine dosya arasında mevcut, taraflar arasında görülen dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyasının onaylı örneğinin incelenmesinde; tapu kayıt maliklerinin tamamının davada yer aldığı, ortaklığın giderilmesine ilişkin davada davacı, eldeki davada davalı olan ... tarafından muhdesat iddiasına itiraz edildiği, diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı halde, muhdesat iddiasına ilişkin beyanda bulunmadıkları, görülmüştür. Taraf koşulu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden araştırılması gerekir. Taraf koşulunun oluşup oluşmadığı belirlenmeden eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm verilemez.Hal böyle olunca, taraflar dışındaki tapu paydaşlarının ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında dava konusu muhdesatların davacı tarafa ait olduğunu açık bir biçimde kabul etmedikleri belirlendiğinden, muhdesatların davacı tarafa ait olduğunu kabul etmeyen paydaşların, ölmüş iseler mirasçılarının davada taraf olmalarının zorunlu olduğu düşünülerek davada taraf olarak yer almaları sağlanmalı, yargılamaya geldiklerinde davaya karşı diyecekleri, delilleri sorulup saptanmalı, gösterecekleri deliller toplanmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken, taraf koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmaksızın eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve HUMK'nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 192,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.