Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1857 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 16175 - Esas Yıl 2008





Dava, prim borçlarının yapılandırılmasında Kurumun hatasından kaynaklanan gecikme zammından sorumlu tutulmaması gerektiğinin tespitine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldığından Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.KARARDavacı, 1999 yılı 4. ay ile, 2000 yılı 7,8, 9 ve 11. aylara ilişkin prim borçlarının 5458 Sayılı Yasa kapsamında yapılandırıldığını, Kurum tarafından yapılandırılan prim borçlarını süresinde ödediği halde, daha sonra, bilgisayara eksik miktar girildiğinden bahisle bakiye prim ve gecikme zammı borcu çıkarıldığını; prim aslına ilişkin borcu kabul ettiğini, ancak, hata Kurumdan kaynaklandığından, gecikme zammından sorumlu tutulmaması gerektiğinin tespitini istemiş; Mahkemece, hatanın Kurumdan kaynaklandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı tarafından süresinde beyan edildiği halde, ödenmeyip, 5458 Sayılı Yasa kapsamında taksitlendirilen prim borçlarından, 1999 yılı 4. ay ile, 2000 yılı 7,8, 9 ve 11. aylarına ilişkin olanlar. Kurum tarafından hatalı olarak eksik yazılmış; davacı da kendisine bildirilen taksitleri süresinde ödemiştir. Hata Kurumdan kaynaklanmış olup; buna göre, davacının 506 Sayılı Yasa’nın 80. maddesine göre hesaplanacak gecikme zammından sorumlu tutulmayacağına ilişkin mahkemenin kabulü yerinde ise de; 5458 Sayılı Yasa’da süresinde ödenmeyen prim borçlarının, anılan yasaya göre hesaplanacak gecikme zammı ve tecil faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği düzenlenmiş olup; mahkemece, davacının, eksik ödenen prim borcuna ilişkin olarak, 5458 Sayılı Yasa’ya göre hesaplanacak olan gecikme zammı ve tecil faizinden de sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,16.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.