Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1851 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24313 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaGüveni kötüye kullanma suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle,dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suça sürüklenen çocuğun parayı sıkışması üzerine suç tarihinde karşılaştığı mağdur ..... elinde cep telefonu olduğunu görüp, bunu satarak kendisine para temin etmeyi düşündüğü, bu amaçla mağdurun cep telefonunu bakmak için kendisinden isteyip, telefonu bir süre inceledikten sonra “telefon bende dursun, sabah geri getiririm“ dediği, mağdur kabul etmeyince, onu ikna edebilmek amacıyla kendi nüfus cüzdanını mağdura teslim edip “telefonu getirmezsem yurt müdürüne gider bıçak zoru ile cep telefonumu aldı dersin“ diyerek mağduru ikna edip ondan aldığı suça konu telefonu aynı gün 80 TL karşılığında satıp paraya çevirdiği, bu şekilde suça sürüklenen çocuğun yüklenen suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, suça sürüklenen çocuk savunması, katılan ile tanık ifadesi ve tüm dosya kapsamına göre suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilen bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;1- Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek suça sürüklenen çocuğa fazla ceza tayini,2- 5237 sayılı TCK'nın 50/3 maddesi uyarınca suç tarihinde 18 yaşını bitirmemiş olan suça sürüklenen çocuğun mahkum edildiği bir yıldan daha az süreli hapis cezasının birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,3- 5275 sayılı CGİK.'in 106/4. maddesi uyarınca çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.