Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18412 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2040 - Esas Yıl 2013
"İçtihat Metni"Taraflar
arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda
yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair
verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi
üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacı vekili,
müvekkilinin desteği Zeynep'in davalıya trafik sigortalı araçta yolcu
olarak bulunduğu sırada tek taraflı olarak meydana gelen kaza sonucu
vefat ettiğini, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin
zararı karşılamaya yeter düzeyde oladığını belirterek, destekten yoksun
kalma nedeni ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak eş Ramazan için
7.000,00.-TL, Tayfun için 1.000,00.-TL olmak üzere toplam 8.000,00.-TL
maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle
tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır. Davalı
A. T. Sigorta A.Ş. vekili, kusur oranında, poliçe limiti ile sınırlı
olarak gerçek zarardan sorumlu olduklarını, davacıya yapılan ödeme ile
sorumluluklarının kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,
iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna
göre; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Razaman'ın destek zararının
davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmış olması nedeni ile reddine,
davacı Tayfun için 5.541,26.-TL maddi tazminatın 10.07.2010 tarihinden
itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm,
davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava davacılar
murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi (6098 sayılı
BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine
ilişkindir. Davalı sigorta şirketi davacı Rıza Kahraman'a ödeme
yapılarak ibra edildiğini savunmaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanunu'nun “Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar” başlıklı 111. maddesinde,
tazminat miktarlarına ilişkin anlaşmaların iptali koşulu belirlenmiştir.
Anılan düzenlemeye göre tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz
veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar
yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler.
Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça
ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri
sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde
hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da
yeterlidir. Bu düzenlemeye göre açılan dava süresinde olup, mahkemece
yapılacak iş, ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz
olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için ödeme tarihi verileri
dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme
miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra
nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin
yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler
dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın
denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye
hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak
(güncelleme), hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Ancak dosya
kapsamında 25.05.2012 tarihli bir rapor alınmış olduğundan sözkonusu
rapor, ödemenin yetersiz olduğunun değerlendirilmesi halinde yeterli
niteliktedir. Mahkemece yapılan ödemenin ödeme tarihinde yeterli olup
olmadığı bu nedenle de ibranın geçerli olup olmadığı araştırılmaksızın,
sadece ödemenin mahsubu sonucu bulunan tazminat tutarına hükmedilmesi
doğru olmamıştır. 2-Kabule göre de, Rıza aleyhine hükmedilmesi
gereken vekalet ücretinin, davalı Tayfun yönünden talep edilen miktara
göre reddedilen kısım olmamasına karşın aleyhine vekalet ücreti
hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2) numaralı
bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının
kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz
eden davacılara geri verilmesine 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
SÖZLEŞMEDEN DOĞAN DAVA • YETKİLİ MAHKEME İFA YERİ
(...Davacı, davalının talebi üzerine davalıya 250.000 TL borç para verdiğini, aylık 11.250 dolar faizin düzenli ödenmesi, ana paranın ise 4 ay içinde ödenmesi hususunda anlaştıklarını, davalının ilk ay faizi ödemesine rağmen sonrasını ödemediğini belirterek fazlası saklı kalmak üzere 50.000 TLnin ta
ZAMANAŞIMINI KESEN SEBEPLER • İCRA TAKİBİ
(.Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Yanlar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından yüklenici tarafından açılacak alacak davası Borçlar Kanunu’nun 12
İşçi alacağı ilamda brüt olarak belirtilmiş ise, alacaklı vergi ve sigorta primlerini indirdikten sonra net miktar üzerinden takip yapabilir
Borçlu itirazında; alacaklı vekili tarafından Karacabey Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/896 Esas, 2011/607 Karar sayılı ilamının dayanağının işçi alacağı olup hükmedilen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının net ya da brut olduğunun belirtilmediği, takibe konu ilama esas teşkil eden bilirkişi raporu
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?