Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 7.500 TL. ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Islah dilekçesi ile müd-deabihin 21.760.41.-TL.'ye çıkartılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebliğat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davalılar İ.B. ile H.E. geldi. Aleyhine temyiz olunan Davacı ve vekili gelmedi. Gelen asillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karar bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; dava konusu taşınmaz iştirak halinde tapuda kayıtlı iken, dava dışı hissedarlardan 3/5 hisseyi 17.03.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile müvekkili şirketin satın aldığını, 30.12.2009 tarihinde de tapuda devraldığını; davacı şirketin, 16.04.2008 tarihli ihtarname ile davalılar ayrı ayrı kendi hisselerine düşen kira bedellerinin alınmaması hususunda uyardıklarını, davalıların buna yanaşmayarak eskisi gibi kira bedellerini almaya devam ettiklerine; bu nedenle, ecrimisil ödemeleri gerektiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 17.03.2008 tarihinden itibaren 01.01.2010 tarihine kadar geçen süre için 7.500.-TL. ecrimisilin davalılardan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Islah dilekçesi ile de; müddeabihin 21.760.-TL. 'ye yükseltilmiştir.Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından sürecinde temyiz edilmiştir.Somut olayda; davacı ecrimisil istenen dönemde taşınmazın maliki değildir. İştirak halindeki taşınmazdan 3/5 hisseyi 17.03.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı belirtilerek, ecrimisil talebinde bulunulmuştur. İştirak halindeki taşınmazın bir kısım hissedarlar tarafından 3. Kişilere satış (satış vaadi sözleşmesiyle de olsa) geçerli değildir. Bu nedenle, davacı taraf; şahsi hak elde etmiş sayılamaz. Ancak, taşınmazın tapuda devrinin yapıldığı 30.12.2009 tarihinden itibaren mülkiyet hakkını kazandığından, bu tarih itibariyle ecrimisil talebinde bulunabilir.Mahkemece, bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğma görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.