Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18279 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10631 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; tarafların Mersin 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/801E-1989/173K. sayılı ilamı ile boşandığını, müşterek çocuk M.. S..'nın velayetinin müvekkiline verildiğini ve iştirak nafakasına hükmolunduğunu, çocuğun özürlü olması nedeniyle İzmir 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/1523 E-1410 K sayılı ilamı ile kısıtlanarak annesinin kendisine vasi olarak atandığını, Mersin 3.Aile Mahkemesinin 2005/1219 E-2006/708 K sayılı ilamı ile müşterek çocuğa ödenmekte olan iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye yükseltildiğini, bakım ve gözetime muhtaç durumda olan çocuğun özel eğitim aldığını, masraflarının, zorunlu ihtiyaçlarının ve sosyal giderlerinin arttığını, müvekkilinin bunları karşılamakta yetersiz kaldığını iddia ederek aylık 250 TL olan iştirak nafakasının aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; avukat olan müvekkilinin avukatlık yapmadığını, 2.000 TL emekli maaşının bulunduğunu, evli olup bir oğlunun bulunduğunu, emekli aylığından başka hiçbir gelirinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, kısıtlanarak davacı annenin velayeti altında bırakılan tarafların müşterek çocukları 1976 doğumlu Mebruke Saba için Mersin 3.Aile Mahkemesinin 2005/1219 E-2006/708 K sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 250.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde aylık 500.00 TL'ye yükseltilmesine, belirlenen miktarda iştirak nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuğa harcanmak üzere davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-) Somut olayda, davacı M.. P..'ın özürlü olması nedeniyle İzmir 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/1523 E-1410 K sayılı ilamı ile kısıtlanarak annesinin kendisine vasi olarak atandığı, iş bu davanın da vasi marifetiyle açıldığı anlaşılmaktadır.TMK. nun 462/8. maddesi uyarınca; vasinin, vesayet altındaki kişiyi temsilen dava açabilmesi için vesayet makamından izin alınması gerekmektedir.Somut olayda; vasinin, vesayet makamından izin almadan bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece; dava ve usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, vasinin izin alması için yeterli süre verilerek bu dava bekletici mesele yapılmalı, vesayet makamınca izin verilmesi halinde yargılamaya devamla nihai karar verilmeli aksi takdirde sıfat yokluğundan istem reddedilmelidir.2-) Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.