Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18165 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9186 - Esas Yıl 2011





DAVA: Davacı, kullanmadığı yıllık ücretli izinler karşılığı ücret alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B. K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR: Davacı vekili, 2005 yılında iş sözleşmesi sona eren davacının çalışırken kullanmadığı yıllık ücretli izinleri bulunduğunu belirterek, bu izinleri karşılığı ücret alacağının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı işveren vekili, zamanaşımı itirazı yanında, davacının izinlerini kullandığını, kullanmadığı izinlerini ücretini de aldığını ve davacının işvereni ibra ettiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının davalı Kuruma bağlı işyerinde Toplu İş Sözleşmesi kapsamında çalıştığı süre içerisinde bir kısım yıllık izinlerinin davalı işverence kullandırılmadığı, davalı tarafından her ne kadar 14.2.2005 tarihinde davacının imzasının yer aldığı ibraname dosyaya sunulmuş ise de ibranameyle fesih tarihinin aynı güne denk geldiği, belgenin anılan tarih itibariyle imzalanması karşısında ibranameye değer verilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta iş sözleşmenin feshiyle aynı tarihte düzenlenen ve yıllık ücretli izni de içeren ibranamenin geçerli olup olmadığı tartışma konusudur. İbra sözleşmesi, davanın açıldığı ve iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte yürürlükte olan 818 Sayılı Borçlar kanununda düzenlenmemiştir. Türk Hukukunda ibra sözleşmesi 1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı B.K.nda düzenlenmiş olup, kabul edilen Kanunun 132. maddesi Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir hükmünü getirmiştir. İbranameyle ilgili olarak diğer önemli bir düzenleme ise aynı kanunun 420. maddesinde yer almıştır. Sözü edilen hükme göre, işçinin işverenden alacağına dair ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu halde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur. Bu hüküm 1.7.2012 tarihinde yürürlülüğe girecek olup belirtilen tarihten sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Başka bir anlatımla 6098 Sayılı B.K.nun yürürlükte olmadığı bir dönem için ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Feshi izleyen bir aylık süre içinde ibraname düzenlenememesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılması zorunluluğu 1.7.2012 tarihinden sonra düzenlenecek ibra sözleşmeleri için geçerlidir. İbra sözleşmesi çalışma ilişkilerinde ibraname adıyla yaygın bir uygulama alanı bulmaktadır. İbra sözleşmelerinin geçerliliği sorunu, İş hukukunda işçi yararına yorum ilkesi çerçevesinde değerlendirilmiş ve ağırlıklı olarak Yargıtay kararları ışığında bir gelişim izlemiştir. Dairemizin kökleşmiş içtihatları çerçevesinde, iş ilişkisi devam ederken düzenlenen ibra sözleşmeleri geçersizdir. İşçi bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumdadır ve iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak veya bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmesi mümkün olup, Dairemizin kararlılık kazanmış uygulaması bu yöndedir. İbranamenin geçerli olup olmadığı 1.7.2012 tarihine kadar yürürlükte olan 818 Sayılı B.K.nun irade fesadını düzenleyen 23-31. maddeleri yönünden de değerlendirilmelidir. İbra sözleşmesi yapılırken taraflardan birinin esaslı hataya düşmesi, diğer tarafın veya 3. şahsın hile ya da korkutmasıyla karşılaşması halinde, ibra iradesinden söz edilemez. Öte yandan 818 Sayılı B.K.nun 21. maddesinde sözü edilen aşırı yararlanma (gabin) ölçütünün de ibra sözleşmelerinin geçerliliği noktasında değerlendirilmesi gerekir. İbranamedeki irade fesadı hallerinin, 818 Sayılı B.K.nun 31. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde ileri sürülmesi gerekir (Yargıtay 9. HD. 26.10.2010 gün, 2009/27121 E, 2010/30468 K). Ancak, işe girerken alınan matbu nitelikteki ibranameler bakımından iş ilişkisinin devam ettiği süre içinde bir yıllık süre işlemez. İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtlarıyla çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 9. HD. 4.11.2010 gün 2008/37372 E, 2010/31566 K). İbraname savunması, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir (Yargıtay HGK. 27.1.2010 gün 2009/9-586 E, 2010/31 K.; Yargıtay 9. HD. 13.7.2010 gün, 2008/33764 E, 2010/23201 K.). Dosya içeriğine göre iş sözleşmesi 14.2.2005 tarihinde sona eren davacı işçiye tazminat ve alacakları ödenmiştir. Davacı işçi bu haklarını alırken, aynı tarihte yıllık ücretli izinde dahil olmak üzere bilcümle haklarını tam ve noksansız aldım, işvereni ibra ederim beyanını içeren ibranameyi imzalamıştır. İbranameyle ilgili düzenlemeler bu tarihte yürürlükte bulunmadığından, fesihle aynı tarihte düzenlenmiş olması, ibranameyi geçersiz kılmaz. Davacı ibranameye ihtirazı kayıt koymadığı gibi iradesinin fesada uğratıldığını da iddia etmemiştir. İbranameye değer verilerek yıllık ücretli izin alacağının reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine 17.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Ziynet eşyası-belirsiz alacak davası T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI ESAS NO : 2014/13262 KARAR NO : 2015/5108 Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MALATYA 2. AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2014 NUMARASI : 2013/626-2014/180 DAVACI : DAVALI : Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı Da mirasçılar arasında gerçekleştirilen miras payı devrinin geçerli olması için noterde ya da tapu sicil memuru huzurunda yapılması zorunlu değildir. S.. E.. ile A.. C.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.09.2007 gün ve 303/457 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı mirasçıları tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Gecikmiş itiraz - Dilekçede itiraz nedenlerinin bildirilmemiş olması - özel sağlık raporu Y A R G I T A Y İ L A M I İtirazYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu Y. hakkınd Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?