Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1800 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22571 - Esas Yıl 2013





İNCELENEN KARARIN;SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık"Nitelikli dolandırıcılık" suçundan verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın, çalıntı olduğunu bildiği çek yaprağını keşideci imzasını üçüncü kişiye sahte imza attırıp birinci ciranta sıfatıyla cirolayarak borcuna mukabil mağdur ..... vererek haksız yarar sağlaması eyleminin "nitelikli dolandırıcılık" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;Sanığın, ..... tarihli beyanında "...çeki (.....) aldıktan sonra, borçlu olduğun ..... ciro ettim..." demesine karşılık, vekilinin verdiği 20/05/2011 havale tarihli dilekçesiyle şikayetten vazgeçtiği bildirilen mağdur .... ....... tarihli duruşmada "...biraz birikmiş borcuna karşılık, biraz da alınan yemek bedeline karşılık çeki...verdi." ve ..... tarihli savcılık ifadesinde "...yemek verdiğim için toplu olarak bu çeki bana ciro etti." anlatımları nazara alındığında, suça konu çekin "önceden doğmuş borca karşılık" verilip verilmediği hususunda oluşan kuşkunun ortadan kaldırılması, soruşturma-kovuşturma evrelerinde alınan bilirkişi raporlarında, çekin ön yüzündeki yazı-rakamların sanığa ait olup olmadığı konusunda tespit bulunmadığından bu hususta rapor alınması, sanık müdafiinin ..... tarihli duruşmada "...zararları ödedik." şeklindeki beyanının araştırılıp sonucuna göre TCK'nın 168. maddesinin uygulanabilirliğinin karar yerinde tartışılması toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma-kovuşturmayla yazılı biçimde hüküm tesisi,Kabule göre;a-Yüklenen suçta elde edildiği ileri sürülen haksız yarar miktarı belli olamkla adli para cezasının belirlenmesine esas alınacak temel tam gün birim sayısının haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde, takdir olunup, gün sayısı üzerinden eksiltme yapılarak TCK'nın 52. madesi uyarınca adli para cezasının belirlenmesi gerekirken, doğrudan temel para cezası takdiri ile yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla adli para cezası verilmesi,b-TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan, sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,C-..... müdahililik sıfatının ..... tarihli duruşmada kaldırıldığı nazara alındığında; lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. madesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı; CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.