İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : ... TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2013Taraflar arasındaki kanal katılım ve şebeke hisse bedeline ilişkin menfi tespit-su aboneliği sözleşmesinin kurulması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin malik olduğu ... bağımsız bölüm halindeki mesken için, davalı idare nezdinde su akışının sağlanması amacı ile ferdi su abonesi almak istediğini, bu aşamada davalı idare ... görevlileri tarafından müvekkilinden 4.573 TL kanal katılım ve şebeke hisse bedeli, 300 TL kartlı sayaç ve 100 TL montaj ücreti talep edildiğini belirterek, davacının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedelinden sorumlu tutulmamasına ve kartlı sayaç yerine mekanik sayaç takılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile, davacının davalıya kanal katılım payı ve şebeke hissesi ödemeksizin ... bağımsız bölüm için su aboneliği sözleşmesinin kurulmasına, davacının belirtilen konutuna kartlı sayaç yerine mekanik sayaç takılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay ...Hukuk Dairesinin ... sayılı ilamı ile; "....davalı tarafça yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı taktirde, tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talebe hakkı vardır. Ancak, bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda, hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. O halde, mahkemece açıklanan hususlar konusunda tarafların delilleri toplanıp, gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...." gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece, bozma kararına uyulması neticesinde yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya kanal katılım ve şebeke hissesi borcu olarak 1.534,12 TL den sorumlu olduğunun, bunu aşan kısımdan sorumlu olmadığının tespitine, söz konusu bedelin ödenmesi halinde taraflar arasında su aboneliği sözleşmesinin kurulmasına, muraazanın bu şekilde giderilmesine, davacının sayaç talebi hakkında verilen hükmün bozma dışında kalarak kesinleşmesi nedeniyle bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, verilen bu karar süresi davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87. ve 88.maddeleri ile bunlara paralel olan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalının yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı takdirde, tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirtilen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesislerine katılım payı isteme hakkı vardır. Ancak, bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bunun miktarının nasıl belirleneceği eldeki davada uyuşmazlık konusudur.Katılım paylarının hesabına ilişkin ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39/2. maddesinde formül bulunmakta olup formülde -T- olarak simgeleştirilen “gayrimenkulün yararlanacağı su ve kanal hattına metre/tül maliyeti”nin, yine aynı maddenin 5.fıkrasındaki uygulanacağı yılın ve Belediye Gelirleri Kanununun 89.madde/a-son cümlesindeki “Bayındırlık birim fiatlarını geçemez” ifadeleri birlikte değerlendirilerek abonelik başvurusunda bulunulan tarihteki Bayındırlık birim fiyatları üzerinden alınması ve hesabın ona göre yapılması gerekir.Hesaplanan miktarın abonelik başvurusunun yapıldığı tarihteki binanın emlak vergi beyanındaki değerinin %2'sini aşmamak kaydıyla hüküm altına alınması gerekir.Dava konusu konuta ilk kez abone olunduğu, ilk kez abone olan kişiden kanal katılım ve şebeke hisse bedeli istenmesinde yasaya bir aykırılık bulunmadığı, davalı idarenin konutun bulunduğu bölgeye alt yapı hizmetlerini götürdüğü; bu nedenle davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğu, mahkemece de doğru olarak tespit edilmiş bulunmaktadır.Ne var ki, mahkemece; abonelik tarihi sonrasında Ankara 2. Vergi Mahkemesince iptal edilen Aski Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi sonrası yeni uygulanan hesaplama yöntemine göre hesaplanan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Bahsi geçen Ankara 2.Vergi Mahkemesinin 2011/543 Esas- 2012/963 Karar sayılı kararı 02/05/2012 tarihlidir. Oysa, somut olayda abonelik tarihi 19.11.2009 olup, bu tarihteki koşullara göre uyuşmazlık değerlendirilmelidir.ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi abonelik tarihi itibari ile yürürlükte olup, iptale ilişkin mahkeme kararı kesinleşmediğinden mahkemenin, anılan yönetmelik maddesinin iptali sonrası ASKİ Yönetim Kurulunun 04.07.2012 tarih ve 164 sayılı kararına göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar etmesi isabetli bulunmamıştır.Hal böyle olunca; mahkemece, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngürülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek; bilirkişi raporu alınarak sonucu dairesinde bir hüküm verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak kurulan hükümde isabet görülmemiş, bozmayı gerektirmiştirSONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.