Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1795 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28678 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak, usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 10/1. maddesinde; ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir'' hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrasında da ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun'un "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21/2. maddesine göre ise; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.''Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice; "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden, salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz.Somut olayda, borçlunun bilinen adresine çıkarılan ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği, bu kez borçlunun adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresine TK'nın 10/2. maddesi yollaması ile aynı kanunun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarıldığı, 13.8.2014 tarihinde; "Adres kapalı merciin talimatı ile gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle tebligat T.K. 21/2 madde gereğince... mahallesi muhtar...'a tebliğ edilmiş ve 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılarak en yakın komşu, kapıcı veya yöneticiye haber verilmiştir" şeklinde şerh düşülerek tebliğ işleminin tamamlandığı, ancak tebligatta Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde öngörülen; "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair meşruhatın bulunmadığı görülmektedir.Bu durumda mahkemece, şikayete konu tebligatın şeklen usulsüz olduğunun kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.