Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1790 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1848 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-K A R A R-Davacılar vekili, davalının 11.03.1998 tanzim tarihli 31.08.1998 vadeli ve 7225 numaralı kredi borç senedine dayanarak müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilerinin davalıya ödemelerde bulunduğunu ileri sürerek, Banaz İcra Müdürlüğü'nün 2009/973 esas sayılı dosyasında takibe konu 10.121,18 TL'den müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacıların 31.08.1998 tarihli 603,20 TL bedelli borç senedini kabul ettiklerini, bu senedin ilam niteliğinde olduğunu, faize faiz yürütme yetkilerinin bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile davacıların davalı kooperatife 1.412,15 TL asıl alacak ile 660,00 TL işlemiş faiz dışında borçlu olmadıklarının tespitine, tazminata ve fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, 11.03.1998 tanzim ve 31.08.1998 vade tarihli borç senedine dayalı menfi tesbit istemine ilişkindir.Borç senedinin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanununun 104/son maddesine (6098 Sayılı TBK 121) göre faize faiz yürütülmesi yasaktır. Ancak TTK'nın 8/son maddesi uyarınca; Ödünç para verme işleri, Bankalar, Tasarruf Sandıkları ve Tarım Kredi Kooperatifleri hakkındaki hükümler saklıdır. Dolayısıyla, bu kuruluşlara ilişkin özel kanunlarda yer alan faiz serbestisini sınırlandıran mürekkep faiz konusunda TTK'nın 8/2'den farklı bir uygulama yapılmasını öngören düzenlemelerin önceliği vardır.(Bkz.Ticari İşletme Hukuku Prof.Dr.Sabih Arkan 4.Bası Ankara 1998 ).Somut olayda, senet metninde bileşik faiz uygulanması öngörülmüş ise de, alacaklı kooperatifin bağlı bulunduğu Tarım Kredi Kooperatifleri merkez birliği, kooperatif ortakları lehine değişik tarihlerde genelgeler yayınlayarak sözleşme dışında bir hesaplama yöntemi belirlemiş bu uygulama teamül haline gelmiştir. Yetkili mercilerin yetkisi dahilinde yürürlüğe koyduğu bu genelgelerin öncelikle uygulanması gerekir.Bu itibarla anılan genelgeler celbedilip bilirkişiden genelgeler doğrultusunda ek rapor alınarak kazanılmış haklarıda ihlal etmeyecek şekilde hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.