Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17877 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3038 - Esas Yıl 2014
Davacı O.. O.. vekili Avukat M. A... tarafından, davalılar O.. E.. vd aleyhine 09/10/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabülüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalıların savcılığa suç duyurusunda bulunarak kızları Ü.. E..'a cinsel saldırıda bulunduğunu iddia ettiklerini, soruşturma kapsamında 45 gün tutuklu kaldığını, yapılan DNA testi ile davalının kendisinden hamile kalmadığının tespit edildiğini ve hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalılar, kızlarının gebe olduğunu öğrenmeleri ve kendilerine davacının ismini vermesi nedeniyle bu şekilde hareket ettiklerini, davacının kamu hukuku gereği tutuklandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalıların haksız şikayeti nedeniyle davacının haksız yere tutuklu kaldığı gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Dosya kapsamından; davalı Ü...E..'ın 20/05/1997 tarihinde doğduğu ve kendisinde hafif düzeyde zihinsel yetersizlik bulunduğu anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 65. maddesi (818 s. BK m.54 ) gereğince hakkaniyet gerektiriyorsa; hakim, ayırt etme gücü bulunmayan kişinin verdiği zararın tamamen veya kısmen giderilmesine karar verir.Davaya konu olayda; davalı Ü... E..'ın cinsel saldırıya uğrayıp gebe kaldığı açık bir olgudur. Davalının anne ve babası da bu durumdan hareketle şikayette bulunmuşlardır. Dava konusu olayın gelişim şekli ile açıklanan olgular ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.