Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1783 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8334 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki asıl ve karşı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili Av. ... ile şirket yöneticisi İbrahim Temel ve asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili Av. ....'un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili, müvekkili şirket ile davalı acente arasında 08.04.2008 tarihinde düzenlenen "tur operatörü kontenjan sözleşmesi" uyarınca davalıya, müvekkiline ait tatil köyünde 20 oda gecelik kontenjan ayırdığını, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca, davalının ayrılan kontenjanın % 80’ini doldurmakla yükümlü olduğunu, sözleşme süresince garanti edilen odalama sayısının 3328 olduğunu, sözleşmenin 5. maddesi uyarınca garanti dönemi olarak anlaşılan 05.07.2008-23.08.2008 döneminde 784 gecelik odalamanın garanti edilmesine rağmen 217 odalamanın yapılamadığını ileri sürülerek, 217 odalama bedeli 49.910,00 TL ile 20.922,00 TL cari hesap alacağı olmak üzere toplam 70.832,00 TL'nin ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili, davalının sözleşme süresince 784 odayı garanti ettiğinden sözleşme süresince gerçekleşen tüm gecelemelerin dikkate alınması gerektiğini, davalının 26.07.2008 tarihinde gönderdiği yazı ile gerekçe göstermeksizin 24.08.2008-31.10.2008 tarihleri arasındaki satışları durdurarak garanti edilen satışın gerçekleşmesini engellediğini, sözleşmeye aykırı olarak diğer acentelere daha düşük fiyat uygulandığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada ise; sözleşmeye aykırı şekilde 24.08.2008 ile 31.10.2008 tarihleri arası 66 gün süreyle satışın durdurulması nedeniyle sözleşmenin 4. maddesi uyarınca cezai şart alacağı bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl davada, davalı-karşı davacının sözleşmenin 4 ve 5. maddeleri uyarınca sözleşme süresince değil 05.07.2008 ile 23.08.2008 arasında 784 odalamayı taahhüt ettiği ve satışların 24.08.2008 tarihinden sonra durdurulmasının bu sayıya etkisinin olmadığı, davalının 217 eksik odalama nedeniyle 49.610,00 TL borçlu olduğu, asıl davada istenen cari hesap alacağının bir kısmının ödendiği, bakiye kısmı için ise asıl davadaki davacının alacağını kanıtlayamadığı, karşı davada ise, satışların durdurulmasından sonra da davalının satışlara devam ederek faturaları defterine işlediği, konaklamanın durdurulduğu tarihlerde satış yapılması nedeniyle cezai şart alacağı doğmadığı gerekçesiyle asıl davadan sonra ödenen 17.492,27 TL cari hesap alacağının ödendiği için bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bakiye kısmın kanıtlanmaması nedeniyle reddine, 49.610,00 TL eksik odalama bedelinin asıl davada davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir.Asıl ve karşı dava, taraflar arasındaki 08.04.2008 tarihli "tur operatörü kontenjan sözleşmesi"nden kaynaklanmaktadır. Taraflarca imzalanan sözleşmenin 2. maddesinde, sözleşme süresi düzenlendikten sonra 3. maddede, sözleşme süresi boyunca toplam 20 odanın acenteye tahsis edildiği belirtilmiştir. Oda garantisi başlıklı 4. maddede ise, acentenin, otel tarafından kendisine tahsis edilen odaların toplamının %80 'ini doldurmakla yükümlü olduğu belirtilmiş, devam eden cümlede ise, acentenin sözleşme süresince garanti etmiş olduğu 784 odalamayı gerçekleştirilmemesi halinde ,otelin ise, acenteye tahsis etmiş olduğu odaları kullandırmadığı takdirde cezai şart ödeyeceği düzenlenmiştir. Bundan sonraki, “Fiyatlar” başlıklı 5. maddede ise bu kez, fiyat artışı garanti dönemi olan 05.07.2008 ile 23.08.2008 tarihleri arasında, fiyat artışının acenteye yansıtılmayacağı düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere, sözleşmede, özellikle garanti edilen odalama sayısı ile dönemi açısından, turizm ile ilgili bir kısım teknik terimler kullanılarak sözleşme düzenlenmiştir. Sözleşmede kullanılan teknik ibarelerin turizm uygulaması içindeki anlamları açıklığa kavuşturulmadığı takdirde sözleşmede çelişkili düzenlemeler bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Mahkeme, sözleşme ile ilgili iki farklı bilirkişi kurulundan rapor alarak karar verilmiş ise de, bilirkişi raporlarında, sözleşmede kullanılan teknik ibarelerin ne anlama geldiği açıklanmadığı gibi, raporlar arasındaki çelişki de giderilmemiştir. Buna rağmen mahkemece üstün tutulma nedeni gösterilmeden ikinci bilirkişi kurulundan alınan rapor hükme esas alınmış, davalı-karşı davacı vekilinin rapora yönelik sonuca etkili itirazları karşılanmamıştır. Bu durumda, mahkemece, turizm uygulaması konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak sözleşmede geçen teknik terimlerin ne anlama geldiği ve sözleşmenin 3, 4 ve 5. maddelerindeki tahsis ve garanti edilen oda sayısı ile ne kadar odanın hangi dönem için garanti edilmiş olduğu konusunda yöredeki turizm uygulamaları da göz önüne alınarak düzenlenecek açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir raporla belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yetersiz ve itiraza uğrayan bilirkişi raporları ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.2-Bozma nedenine göre asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, temyiz eden yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz edenin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığını, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davalı-karşı davada davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-karşı davada davalıdan alınarak asıl davada davalı-karşı davada davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.