Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17794 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11854 - Esas Yıl 2015





İ.. O.. ile A.. T.. aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının kabulüne dair Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 31.07.2013 gün ve 378/1150 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı, dava konusu 5625 parsel sayılı taşınmazın 500 m2'lik kısmının zilyetliğinde bulunduğunu, davalının dava konusu yere rızası olmaksızın girerek yerleştiğini açıklayarak, davalının tecavüzünün önlenmesine ve dava konusu evin davacıya teslim edilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, taşınmazda kiracı olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, asıl davanın kabulü ile, dava konusu 5625 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 71,50 m2'lik ev ve toplamda 500 m2'lik kısmında davacı İ.. O..'ın zilyet olduğunun tespitine, davalının davacının zilyetliğine yapmış olduğu müdahalenin önlenmesine, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin korunması ile davacıya teslimine karar verilmesi üzerine hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,2- Davacı, dava dilekçesinde dava konusu taşınmazda davalının tecavüzünün önlenmesine, evin kendisine teslim edilmesini istemiştir. Davacının dava konusu taşınmazda zilyetliğinin tespitine ilişkin bir talebi bulunmayıp, esasen dava, TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesine (HUMK'un 74-76. maddeleri) göre; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Anılan Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere; hakim, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya talebin dışında bir şeye hükmedemez. Hal böyleyken, Mahkemece, davalı tarafından yapılan zilyetliğe müdahalenin (saldırının) önlenmesine ve taşınmazın davacıya teslimine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, ayrıca davacının dava konusu taşınmazda toplam 500 m2'lik yerde zilyet olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 438/7.maddesi uyarınca ikinci paragrafındaki "davacı Mahmut oğlu İsmail Oprak'ın zilyet olduğunun tespitine” tümcesinin çıkarılarak, hüküm fıkrasının bu şekilde düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, temyize ilişkin diğer itirazlarının yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle reddine, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.