Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17786 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19891 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.11.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat S.. G.. U.. ile temyiz edilenler vekili Avukat E.. A.. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 1166 ada 16 parsel sayılı 18.064 m2'lik tarla vasıflı taşınmazda davacıların mirasbırakanı S.. T..'in intikal suretiyle 61/13440 oranında, ipka yoluyla da 90/6720 oranında paydaş olduğu, aynı şekilde davalıların mirasbırakanı S.. F.. D..'in de taşınmazda intikal ve ipka yoluyla aynı oranlarda paydaş olduğu, taşınmazda daha bir çok paydaş bulunduğu ve üzerinde yapılaşmalar olduğu, dava konusu taşınmaz üzerine davalılarca yapılan 230 m2'lik, bodrum+zemin+bir normal kattan oluşan binanın kullanımı nedeniyle taraflar arasında uyuşmazlık çıktığı, davacıların bu kısımda zeminde 1/2 oranında paydaş oldukları ve dört daireden oluşan binanın tümünün davalılarca tasarruf edildiği iddiası ile 1/2 oranında ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır. Somut olayda, taşınmazda hiç yer kullanmayan davacılar bakımından ecrimisilin hüküm altına alınması kural olarak doğrudur. Nitekim, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince de önceden verilen kabul kararı esas bakımından onanmıştır. Ne var ki; davacıların mülkiyet hakkı mirasbırakanlarının sahip olduğu 61/13440 ve 90/6720 pay kadardır. O nedenle davacıların taşınmazdaki payları oranında ecrimisile karar verilmesi gerekirken davalıların kullanımındaki kısım için tespit edilen ecrimisilin 1/2 'lik kısmına karar verilmiş olması doğru değildir. Bu hususun Yargıtay 3.Hukuk Dairesince bozma sebebi yapılmamış olması maddi yanılgıya dayalı olup davacılar yararına usûli kazanılmış hak oluşturmaz. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.