Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17777 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 31372 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asil F.. Y.. ile davacı .. Varlık Yönetim A.Ş vekili avukat ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının avukat olduğunu, 13.6.2008 tarihli hukuk hizmetleri sözleşmesinin imzalandığını, davalının,icra dosyalarından tahsil ettiği paraları sözleşmeye göre 1 iş günü içinde ödemesi gerekirken ödemediği yada hayli geç ödediğinin tesbit edildiğini, kendisine masraf olarak verilen avansında davalı uhdesinde bulunduğunu, bir kısım davaları takip etmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar veri İd iğini, yine bir kısım davalarda kesin süreli işlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğinin anlaşılması üzerine, 8,4.2009 günlü ihtarla, sözleşmeyi feshederek davalıyı azlettiklerini ve elinde kalan miktarın ödenmesine talep ettikleri halde ödenmediğini bildirerek davalı uhdesindeki 53.501,79 TL dosyalardan çekilen para,11.000 TL masraf avansının fazlaya ilişkin haklan saklı kalarak davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı,dosyalardan çekilen paraların 1 iş günü içinde yatırılmasının mümkün olmadığını, daha önceki para yatırmalarına davacının itiraz etmeyerek 1 iş günü süresinin tadil edildiğini, kendisinin görevini layıkı ile yerine getirdiğini, ancak ücretinin ödenmemesi nedeniyle,elindeki bedel üzerinde hapis hakkını kullandığını savunarak davanın reddini dilemiş, açtığı birleşen davası ile de 554.755,09 TL ücreti vekalet ve masraf alacağından şimdilik 70.000 TL nin faizi ile davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 62.462,44 TL dosyalardan çekilen para ile masraf alacağı toplamının faizi ile davalı avukattan tahsiline, birleşen davanın tefrikine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı, avukatı olan davalının sözlemeye aykırı hareket ettiğinin tesbiti ile güvenlerini sarsılması nedeniyle sözleşmenin feshi ile davalının azledildiğini,davalı uhdesinde bulunan dosyalardan çekilen para ile ödenen masraf alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı masraf alacağı bulunması nedeniyle hapis hakkını kullandığı için ödemediğini,azlin haksız olduğunu savunmuş,ayrıca açtığı dava ile,ücret ve masraf alacağının tahsilini talep etmiş,mahkemece davalar aralarındaki bağlantı nedeniyle birleştirilerek yargılama yapılmıştır.Mahkemece, birleşen dava hakkında bilirkişi incelemesi yapılması için gerekli avansın ve sözleşmeye göre yapılan süreli işler ve masraf alacağının ayrıntılı olarak mahkemeye bildirilmesi için davalıya verilen kesin sürede yerine getirilmemesi ve davalının bilirkişi ve hakimi reddi de gözetilerek davanın uzamasına sebebiyet vermesi gözetilerek birleşen davanın tefriki ile asıl dava hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne varki asıl dava ile birleşen davanın tarafları aynı olduğu gibi, dayandıkları hizmet sözleşmesi, deliller ve alacak kalemleri birbirleri ile doğrudan bağlantılı olup,her iki davanın yargılamasının birlikte yapılması,delillerinin birlikte değerlendirilmesi gerekir.Kaldıki yargılama uzunca bir süre birlikte yürütülmüş,son celse dosyalar tefrik edilerek hüküm tesis edilmiştir.Dosyaların tefrik edildiği celse davalı taraf ayrılmasına itiraz ederek takas ve mahsup definin bulunduğunu belirtmiştir.Mahkemece,bu durumda birbirleri ile sıkı sıkıya bağlı olan,birisi hakkında verilecek karar diğerini etkileyecek durumda birbirleriyle bağlantılı olan davaların, yargılamalarının birlikte yapılarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2- Davalı hakkında,taraflar arasındaki sözleşmeye konu işler hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından birden fazla ceza davası açıldığı,bu davaların Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/372 esas sayılı dava dosyası üzerinde birleştirilerek yargılamaya devam edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Ceza mahkemesinin vereceği beraat kararı hukuk hakimi bağlamasa da maddi vakıanın tesbitine ilişkin hususlar bağlayıcı olduğundan mahkemece ,ceza davası dosyası getirtilip incelenip,sonucu da beklenerek hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.3-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2.kararın davalı yararına BOZULMASINA, 3.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 24,30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.