Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyada belgeler okundu. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü.Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi alacağının tazminat istemine ilişkindir.1- İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden bilgilerine başvurulan ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun niteliği, içeriği ve dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımma ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere, davacı tarafından kusursuz olduğunun belirlenmesine, iş sahibi davalı İSKİ Genel Müdürlüğü ile yüklenici diğer davalı arasında düzenlenen sözleşmede, iş sahibine yapılan işi kontrol ve denetleme, yükleyici emir ve talimat verme yetkisinin tanınmış olduğu gözetildiğinde iş sahibi İSKİ Genel Müdürlüğü’nün de yüklenici ile birlikte Borçlar Kanunu’nun 55. ve 100. maddeleri hükmünde belirtilen“adam çalıştıran”sıfatıyla ve kusursuz sorumluluk esaslarına göre zarardan sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı, İSKİ Genel Müdürlüğü’nün yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE.2- Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü’nün hükmedilen tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarına gelince, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye, yeterli değildir.Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez.Somut olaya gelince, dosya içeriğinin tahsili istenilen bedelin bir bölümünün davacının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araçların yakıt giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan hukuksal olgular göz ardı edilerek, zarar kalemleri sıralanırken genel idare gelirlerinden olan işçilik ve vasıta giderlerine de yer verilerek hesaplamaya dahil edilmiş, mahkemece benimsenen bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Davacı kurumun onarım giderleri belgerinde belirtilen miktarlar doğru kabul edilerek, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm verilemez.Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma ve harcama yapma söz konusu ise bunların kanıtlanması için davacı tarafın delilleri sorulup saptanmalı, bu konuda gösterilecek deliller toplanmalı, özel olarak işçi tutulup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde gerekirse bu yönden de zararın hesaplanması için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmalı, davacı tarafın isteyebileceği gerçek zarar miktarı duraksamasız belirlendikten sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmelidir.SONUÇ: Mahkemece böyle bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı bir şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı İSKİ Genel Müdürlüğü’nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin ödenen 185,70.-TL. harcın istek halinde temyiz eden davalı tarafına iadesine, 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.