Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, davalı işyerinde gece müdürü olarak çalışırken ses kaydının hukuka aykırı olarak işletme müdürü hakkında olumsuz konuşmalarının kaydedilmek sureti ile işletme müdürüne dinletildiğini bu nedenle şirket müdürü tarafından iş akdine haksız olarak son verildiğinden bahisle kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.Davalı, davacının otel yönetimi ve departmanları hakkında hakaretamiz sözler kullandığını haklı olarak iş akdini sonlandırdığını tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının kıdem, ihbar ve fazla mesaiye ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir.Somut olayda, taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı iş sözleşmesinin haksız fesih edildiğini iddia etmiş, davalı ise davacının iş sözleşmesinin amirleri ve işveren hakkında asılsız isnatlarda bulunduğu, hakaretevaran küfürler ettiğinden haklı nedenle fesih edildiğini savunmuştur.Mahkeme tarafından davalının haklı fesih iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak dosya içeriğinde bulunan ve tanıklarca doğrulanan tutanak içeriğinden davacının işveren ve işverenin bir kısım çalışanları hakkında hakaretlerdebulunduğu suçlamalar isnat ettiği anlaşılmaktadır. İşçinin, işverenin bir başka işçisine sataşması işverene haklı fesih imkânı veren hallerdendir. Davalının feshinin haklı nedene dayandığı bu nedenle kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne şeklinde hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.