Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1765 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22303 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ..... Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikSanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın canlı hayvan alışverişi neticesinde .... isimli kişiden aldığını iddia ettiği çalıntı .... TL değerindeki çek ile müşteki .... paslanmaz sac satın aldığı, çeki bizzat ciro ederek müştekiye verdiği, müştekinin çek bedelini tahsil etmek amacıyla çeki bankaya ibraz ettiğinde çekin çalıntı çeklerden olduğunu öğrendiği olayda,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;a- 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,b- TCK'nın 158/1-f, son maddesi gereğince doğrudan haksız elde olunan yararın iki katı esas alınmak suretiyle, sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ve adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın tamamen hükümden çıkartılarak yerine, “Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f, son maddesi gereğince 2.285 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 1904 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL'den hesap edilmek üzere sonuç olarak 38.080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.