Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1763 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8457 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiler arasındaki konuşmaların kayda alınması, şantaj (iki kez), hakaret (iki kez), tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefetHÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiler arasındaki konuşmaların kayda alınması, şantaj (iki kez), hakaret (iki kez) ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından mahkûmiyet, tehdit suçundan beraatDÜŞÜNCE : Onama, bozmaİlk derece mahkemesince verilip kısmen re'sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.Sanık müdafiin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verilmekle evrak tetkik edildi.Katılanlar ile katılan ... vekillerinin 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçu yönünden temyize hakları bulunmadığından, temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanık müdafiin temyizi ile katılanlar vekili ve katılan ... vekilinin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiler arasındaki konuşmaların kayda alınması, şantaj (iki kez) ve hakaret (iki kez) suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ile tehdit suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiziyle sınırlı olarak yapılmasına karar verilmekle yapılan incelemede gereği düşünüldü:Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükmü ile şantaj (iki kez) ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, beraati ve sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık müdafii, katılanlar ... ve ... vekili ile katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle tehdit suçlarından kurulan beraat hükmü ile şantaj (iki kez) ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin ONANMASINA,Sanık hakkında katılan ...'e yönelik hakaret suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan ... vekilinin temyiz itirazları ile sanık müdafiin sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;TCK'nın 53. maddesindeki belli haklardan yoksunluğun kasten işlenen suçlardan verilen hapis cezalarının sonucu olarak uygulanacağı gözetilmeksizin, 5.000 TL adli para cezasına hükmedilen sanık hakkında kanunda belirtilen haklardan yoksunluğa karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün karardan çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;Sanığın cinsel ilişkilerin rıza ile meydana geldiğine dair istikrarlı savunması, müşteki ...'nın, mağdureyi 2010 yılı Şubat ayında elinde telefonla yakalamasına karşın mağdurenin sadece sanık ile görüştüğünü belirttiği ancak zora dayalı olduğunu iddia ettiği eylemlerinden bahsetmediği gibi olayın 2010 yılı Eylül ayında ikinci kez müşteki ...'nın mağdureyi sanığa ait cep telefonuyla yakalaması nedeniyle ortaya çıkması, mağdurenin eylemlerin başladığını ifade ettiği 2008 yılı Kasım-Aralık ayı ile şikayet tarihi arasında iki yıla yakın zaman geçmesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, sanık ile mağdure arasındaki cinsel ilişkinin gerek başlangıç tarihinin mağdurenin onsekiz yaşından küçük olduğu dönemde olduğuna gerekse de bu eylemlerin sanık tarafından mağdureye ait çıplak fotoğrafları ailesine vermekle tehdit etmek suretiyle gerçekleştiği hususunda her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinin anlaşılması karşısında, sanığın atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,Sanık hakkında kişiler arasındaki konuşmaların kayda alınması suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Konuşmanın sadece sanık ile katılan arasında geçmesi ve sanığın tarafı olduğu konuşmayı kaydetmesi nedeniyle TCK'nın 133/1-2. maddesindeki; 6352 sayılı Kanunun 80. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki TCK'nın 133/3. maddesinin, “Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerden biri işlenerek elde edildiği bilinen bilgilerden yarar sağlayan veya bunları başkalarına veren veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişi...cezalandırılır.” hükmü, anılan maddenin gerekçesinde yer alan, “Maddenin üçüncü fıkrasına göre, bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların işlenmesi suretiyle elde edildiği bilinen veya böylece elde edildiği kabul edilebilecek olan bilgilerden yarar sağlanması veya bunları başkalarına verilmesi veya bunlardan diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin etmek, suç olarak tanımlanmıştır...” açıklamalarıyla birlikte göz önüne alındığında, sanığın mağdure ile arasındaki konuşmalarına ilişkin kayıt, TCK'nın 133/1-2. maddesindeki suç işlenerek elde edilen bilgi niteliğinde kabul edilemeyeceğinden, aynı Kanunun 133/3. maddesindeki kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun oluşmayacağı, ancak sanığın mağdure ile arasındaki cinsel içerikli konuşmaları ve mağdurenin görüntülerini rızası dışında kaydetmesinin ve bunları müşteki ...'ya vermesinin, mağdurenin özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin hem TCK'nın 134/1. maddesinde düzenlenen görüntü veya seslerin kaydedilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal hem de aynı maddenin 2. fıkrasında düzenlenen görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu ve sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Sanık hakkında katılan ...'ya yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Sanığın, katılan ...'ya çektiği hangi mesajın hakaret içerdiği karar yerinde açıklanmandan, sanık hakkında zincirleme şekilde hakaret suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,Kabule göre de,TCK'nın 53. maddesindeki belli haklardan yoksunluğun kasten işlenen suçlardan verilen hapis cezalarının sonucu olarak uygulanacağı gözetilmeksizin, 5.000 TL adli para cezasına hükmedilen sanık hakkında kanunda belirtilen haklardan yoksunluğa karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafii, katılanlar vekili ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re'sen de temyize tabi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.