Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17570 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2965 - Esas Yıl 2014
Davacı S.. T.. vekili Avukat K. Y. tarafından, davalı A.. B.. vd aleyhine 15/09/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının davalı A.. B.. 'a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının davalı U.. B..'a yönelik temyiz itirazlarına gelince;Dava, resmi nikah yapılmadan gerçekleşen evlilik sonrası ayrılık nedeniyle nikahsız eş ile onun babasından maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalı U.. B.. ile gayri resmi olarak evlendiklerini davalının resmi nikah yapmak istemediğini taleplerinin boşa çıkarıldığını, davalı A.. B..'ın ise, oğlunun nikahsız birlikteliğinde rol sahibi olduğunu gayri resmi birliktelikte oğlunun destek ve teşvikçisi olduğunu, sonrasında da davalı U.. B.. görev yerine gidince kendisini evden kovduklarını iddia ederek uğradığı zararın davalılardan tazminini talep etmiştir.Davalılar, davacı ve annesinin tamamen kusurlu olduğunu, bu nedenle herhangi bir tazminat haklarının olmadığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.Yerel mahkemece, düğün tarihinde reşit olan davacının resmi nikah yapılmadan evlenmesi ve birlikte yaşaması kendi kusuru olduğundan tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davaya konu olayda; taraflar resmi nikah olmadan geleneksel törenle evlenmişlerdir. Davacının bu eylemde rızası olsa bile nikah kıyma vaadine dayalı olarak bu rızanın temin edildiği açıktır. Nitekim her iki taraf tanıklarının anlatımlarıda tarafların ileride resmi nikah yapma konusunda irade birlikleri olduğunu belirtmişlerdir. Resmi nikah kıyılacağı inancıyla evlenen bir genç kızın sonradan evine gönderilmesi veya terke zorlanması durumunda tekrar evlenme şansının azalacağı, yaşadığı çevrede kişilik haklarının evlenip ayrılmış olması suretiyle zedeleneceği tartışmasızdır. Mahkemece davalı U.. B.. yönünden uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı U.. B..'a yönelik temyiz itirazları yönünden BOZULMASINA, (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı A.. B..'a yönelik temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.