Davacı Ş.. M.. vekili Avukat . K. tarafından, davalılar T.. A... vd aleyhine 22/10/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 14/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, derdestlik nedeniyle istemin usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı A.. S.. tarafından kaleme alınan ve diğer davalının sahibi olduğu gazetede yayınlanan haber ile kişilik haklarına saldırı yapıldığını ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Mahkemece, farklı gazetelerde yayınlanmış olsa bile aynı haberden dolayı aynı davalılar aleyhine birden fazla dava açılamayacağı gerekçesiyle, istemin usulden reddine karar verilmiştir.Dava konusu haber, davalı şirkete ait Sabah ve Takvim gazetelerinde davalı A.. S.. imzasıyla yayınlanmıştır. Davacı, her iki gazetede çıkan haberden dolayı aynı davalılar aleyhine ayrı ayrı dava açmıştır. Haberin yayınlandığı gazeteler farklı olduğuna göre, birden fazla eylem bulunduğunun kabul edilmesi gerekir. Bu bakımdan, davacının açtığı davaların sebepleri (vakıaları) aynı kabul edilemez.Şu halde, derdestlik için Yasada öngörülen şartlar gerçekleşmediği halde, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.