Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti.. ile Hazine,... ve .. aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair . Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 19.06.2013 gün ve 968/1020 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, dava konusu..taşınmazlar arasında kalan tapulama dışı bırakılan alanda davalı... tarafından kamulaştırma işlemi yapıldığını, dava konusu tapulama harici bırakılan kısımda vekil edeni tarafından tek katlı biriketten ev yapıldığını, bahsi geçen evin vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ...tarafından sadece zilyet olan kimselere kamulaştırma bedeli ödendiğini, davacının hak sahibi olduğunu ispatlayamadığını, bunun yanı sıra ...'nin taraf sıfatı bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Davalı Hazine vekili, taşınmazın zilyetlikle kazanma koşullarını gerçekleşmediğini açıklayarak davanın reddini savunmuş, davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi ise açılan davaya diyeceğinin olmadığını açıklamıştır.Mahkemece, davacının davasının kabulüne, dava konusu, Kadastro Bilirkişisi ...'in 08.03.2013 tarihli raporuna ekli krokide gösterilen toplam 71,44 m² tapulama harici alanda yer alan ve A harfleri ile gösterilen kargir evin davacıya ait olduğunun tespitine, alınması gerekli 162,29 TL karar ve ilam harcından davacıdan peşin alınan 45,60 TL'nin mahsubu ile bakiye 116,69 TL harcın davalı ...'den alınarak hazineye gelir kaydına, davacıdan peşin alınan 45,60 TL'nin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yapılan toplam 548,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesap ve takdir olunan 2.850,36 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine hüküm; esas, harç ve yargılama giderleri yönünden davalılar ... vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davalı Hazine vekili tarafından hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dava; tapulama harici bırakılan taşınmaz üzerindeki ev niteliğindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu tek katlı kargir ev niteliğindeki muhdesatın davacı tarafından tesis edildiğinin tespit edildiğine, davaya konu taşınmazın kamulaştırma işlemi kapsamında kaldığının anlaşılmasına göre, davalı Hazine vekilinin esasa ve yargılama giderlerine ilişkin temyizitirazları yerinde değildir. Ne var ki; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 718. maddesi hükmünde, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklandığından, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez (TMK654.m.). Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhtesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhtesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ancak, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhtesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhtesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhtesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca, Mahkemece, sadece muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde ise de, yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hüküm yerinin birinci fıkrasından “…. A harfleri ile gösterilen kargir evin davacıya ait olduğunun tespitine,…” sözlerinin çıkarılmasına, yerine “…A harfleri ile gösterilen kargir evin davacı tarafından meydana getirildiğinin..” sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA,Davalı ...'nün hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,Kural olarak taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur. Ne var ki, davacı taraf dava dilekçesinde taşınmaz malikini temsilen ... ve... ile birlikte taşınmaz maliki olmayan, kamulaştırma işlemini yapan...'nü de hasım göstererek dava açmıştır. Aleyhine dava açılan ... taşınmazın maliki olmadığı gibi, davanın açılmasına sebep olacak bir eylemde de bulunmamıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece davalı olarak gösterilen...e karşı açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğu görülmemiştir.Davalı... vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 41,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ne iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.