Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1747 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24631 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikNitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan ..... vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanıkların ortak oldukları ....... katılan ....... şubesi ile genel ticari kredi sözleşmesi imzaladıkları, imzaya teminat olarak sanık ...... cirosuyla ....... Şubesine ait keşidecisi ...... olan ...... keşide tarihli 12.500 TL bedelli ve aynı bankanın keşidecisi ......... keşide tarihli 13.000 TL bedelli çekleri verildiği, sanıkların almış oldukları krediyi gününde ödememeleri üzerine,katılan bankanın çekleri icraya koyduğu,raporla her iki çekin keşidecilerinin eli ürünü olmadığının tespit edildiği bu suretle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;Dosya kapsamında, katılanın şikayeti üzerine sanıkların soruşturma ve kovuşturma sırasında üzerilerine atılı suçlamayı kabul etmedikleri, sanık.... kendisinin .....eşi olduğunu, .... iş yeri ile kendisinin ilgilenmediğini sadece resmiyette kendisinin göründüğünü, esas işleri yürüten şahsın eşi sanık ..... olduğunu belirtir savunma yaptığı, sanık .... ise söz konusu çeki ..... isimli iş yerinden kendisine ciro yolu ile geçtiğini ifade ettiği, söz konusu sahte olduğu iddia edilen çeklerin keşideci imzasının sanık ...... eli ürünü olmadığını, sadece ..... cirosunun kendi el ürünü olduğunu belirtir bilirkişi raporu alındığı,sanığın savunmasında bildirdiği .......... şirketinin 2004 yılında ....... devredildiği ve on yıl süre ile münferiden yetkili olduğunun karar altına alındığı, bu şirketin şahsın bulunduğu ..... adresinden araştırılmadığı ve ifadelerde geçen ..... ulaşılmadığı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için;Sanığın dosyaya sunduğu şirket tahsilat makbuzu,kayıt ve faturalar ile beyan ettiği ........ arasında ticari münasebetinin belirlenmesi için, her iki şirketin ticari defter ve muhasebe kayıtları tüm belgeleri istenilip,sanığın bu şirketten alacağı olup olmadığı, sözkonusu çeklerin alacağına karşılık bu şirket tarafından verilip verilmediğini tesbit edip,....... şirketinin yetkilisi ..... yetkili müdür sıfatıyla ifadesi alınarak, çekleri veren kişi olduğu iddia edilen .... çalışanı olup olmadığı sorulması, çekin ciro silsilesi takip edilerek, çeklerin keşidecisi gözüken ....... bu çeklerle ilgili beyanları alınıp, bulunmaları halinde çekte ciranta olarak yer alan ........ beyanları alınıp, sanık .... şirketi ile olan ticari bağlar kurulduktan ve ifadesi alınan tanıklar ...... yazı ve imza örnekleri alınıp, hakkında inceleme yapılmayan sanık ..... ile birlikte sahtecilik yönünden denetime elverişli ehil bilirkişi incelemesine tabi tutulması, diğer taraftan katılan bankadan genel kredi sözleşmesinde zaman içinde limit artırımı yapıldığı görüldüğünden, sözleşme aslı ve ekleri istenerek, hangi tarihte kredi verildiğinin, çeklerin borca karşılık sonradan teminat senedi olarak sanık Kaan tarafından ciro edilerek verilip verilmediğinin sanık ... eyleme iştiraki bulunup bulunmadığı belirlenerek, önceden doğan borca karşılık verilen sahte çek dolayısıyla dolandırıcılık suçu oluşmayacağı gözetilerek, tüm deliller birlikte tartışılıp sonucuna göre, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan .... vekili, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.