Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1730 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13885 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Antalya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2013/958-2013/1307İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı kiraya veren tarafından davalı kiracı aleyhine ortak gider, elektrik, su parası ve benzeri alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istemli icra takibine davalı kiracının süresinde itiraz etmemesi üzerine, davacı kiraya veren icra mahkemesine başvurarak kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine, karar davalı kiracı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı kiraya veren, davalı kiracının kiralananın önceki maliki ... Otelcilik ve Turizm A.Ş. ile düzenlediği 20.12.2001 başlangıç tarihli ve doksandokuz yıl süreli sözleşmeye dayanarak Antalya 16. İcra Müdürlüğü'nün 2013 / 6344 sayılı dosyasında tahliye istekli olarak 05.07.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2013 yılına ait yıllık gider katılım payının, elektrik, su vb. giderlerin, 2012 ve 2013 yılları emlak vergilerinin işlemiş faizleri ile tahsilini talep etmiş, Örnek 13 ihtarlı ödeme emrinin davalı kiracıya 11.07.2013 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edilmesi üzerine yasal süre içinde itirazda bulunulmaması ve takip borcunun ödenmemesi nedeniyle 17.09.2013 tarihinde açtığı işbu dava ile davalı kiracının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davada dava dilekçesi ekli, duruşma gününü bildirir davetiye davalı kiracıya Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş, davalı kiracı duruşmalara gelmemiş ve bir savunmada bulunmamıştır.Tebligat Kanunu'nda 6099 Sayılı Yasa ile değişikliğe gidilmiş olup 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi “ Tebligat, tebliğ edilecek şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. ( Ek fıkra : 11.01.2011 – 6099 Sayılı Kanun m : 3) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmünü, Tebligat Kanunu'nun 21 / 2 maddesi “( Ek fıkra : 11.01.2011 – 6099 Sayılı Kanun m : 5 ) gösterilen adres, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”Tebligat Kanunu'nun 35 / 2 “ Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükümlerini içermektedir. Açıklanan yasa hükümlerine göre, adres kayıt sisteminde adresleri tespit edilebilen taraflara Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat yapılması yerinde değildir.Dava konusu olayda; dava dilekçesi ve duruşma davetiyesi, davalı kiracıya ait kayıtlar getirilip denetleme yapılmadan, muhatabın Rus vatandaşı olduğu gözetilerek Tebligat Kanunu'nun 25. maddesi gereğince tebligat yapılması gerekip gerekmediği değerlendirilmeden, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, bu tebligat usulsüz olup, davalı kiracıya yöntemine uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliği olunarak taraf teşkilinin sağlanmasından sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı kiracının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.