Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17292 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20726 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının......... plakalı aracının bakım, onarım ve tamiratının müvekkili tarafından yapıldığını, araç tamir bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; aracın orijinal parçalarının gereksiz olarak değiştirildiğini, fatura karşılığı yapılan tamir ve giderlerin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile takibin 3.188,23 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si olan 638,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.Davalının icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince, İcra İflas Kanununun 67.maddesine göre, itirazın iptaline karar verilmesi halinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının haklılığının tespit edilmiş olması yeterli olmayıp, alacağın da likit ve muayyen, bir başka deyişle taraflarca önceden belirlenmiş veya basit bir işlemle hesaplanabilecek nitelikte olması, miktarının belirlenebilmesi için yargılamanın gerekmemesi zorunludur. Dava konusu alacğın likid olmadığı, miktarının ancak bilirkişi incelemesi ile ve yargılama sonucunda belirleneceği, likit olmayan alacaklar için başlatılan icra takiplerine itiraz edilmesi halinde açılacak itirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği dikkate alınmaksızın davacı tarafın icra inkâr tazminatı isteminin de kabul edilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1.bendinin 3.fıkrasında yer alan cümlenin tamanının hüküm yerinden çıkartılarak, yerine "Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine " sözlerinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.