Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17212 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8567 - Esas Yıl 2012





Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.12.2006 başlangıç tarihli üç yıl sureyle kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar bölümünün 4. maddesinde “kiracı içinde bulunduğu kira döneminin sonunu beklemeksizin kira mukavelesini bir aylık feshi ihbar öneline uymak kaydı ile dilediği tarihte feshedebilir mecuru boşaltabilir. Fesih, fesih ihbarının tebliğini takip eden bir ayın sonunda hüküm ifade eder ve kiracının kira ödeme sorumluluğu da bu tarihe kadardır.” Şartı bulunmaktadır. Bu şart geçerli olup, tarafları bağlar. Davalı tarafından davacıya 08.04.2009 tarihinde keşide edilen ihtarname ile kira sözleşmesinin 4. maddesi uyarınca kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshedildiği bildirilmiş, ihtarname 09.04.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından Beyoğlu 41. Noterliği'nin 30.04.2009 tarih ve 14096 Sayılı düzenleme şeklinde emanet tutanağı ile kiralananın anahtarları ilgili noterliğe teslim edilmiş ise de, kiralayana anahtar teslimine ilişkin tebligatın yapılmadığı anlaşılmaktadır.Davacı vekili tarafından açılan davada, davalının takibe itirazında sözleşmeyi 4. madde gereğince feshettiğini, İstanbul 13. İcra Müdürlüğü nezdinde 2009/22602, 2009/26542 ve 2009/29645 sayılı takiplerin başlatıldığını, davalının takibe itirazında sözleşmeyi 4. madde gereğince feshettiğini, anahtarları notere teslim ettiğini belirttiğini, davalının mecurun anahtarlarını notere öylesine bıraktığını, kendisine herhangi bir bildirim de yapılmadığını, icra takibine ilişkin açılan itirazın iptali davalarının İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1254 sayılı dosyasında derdest olduğunu, anahtarların notere teslim edildiğinden 08.09.2009 tarihinde haberdar olduklarını, mecur üzerindeki tasarruf yeteneğine ancak anahtarı gidip noterden teslim aldıkları 30.09.2009 tarihinden itibaren sahip olduklarını, mecurun kiraya verilemediğini, belirterek mecurun normal şartlarda yeniden kiraya verilebileceği makul süreye tekabül eden kira alacağı zararından şimdilik 3450 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili savunmasında anahtarın teslim alınmaması üzerine 3004.2009 tarihinde notere tevdi edildiğini, davacının kira bedeli için İstanbul 13. İcra Müdürlüğü nezdinde 2009 yılı 5.,6.,7.,8.,9.aylar için 2009/22602, 2009/26542 ve 2009/29645 sayılı haksız takiplerde bulunduğunu, sözleşmenin 4. maddesi gereğince talebin haksız olduğunu savunmuştur.Dosya arasında bulunan İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03.06.2010 tarih ve 2009/1254-2010/658 sayılı kararına göre davacı tarafından İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2009/22602 sayılı takip dosyasında 2009 yılı 5. ve 6. Aylar kiraları olarak 6900 TL.alacağın istendiği, 2009/26524 sayılı takip dosyasında 2009 yılı 7.ve 8.aylar kira bedelleri olarak 6900 TL.alacağın istendiği, 2009/29645 sayılı dosyada ise 2009 yılı 9.ay kira bedeli 3450 TL alacağın istendiği, her üç takibe de borçlunun itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda borçlunun itirazının iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.Davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan feshi ihbar şartına uyularak sözleşme feshedilmiş, sözleşmeye göre feshin 09.05.2009 tarihinde gerçekleştiği gözetildiğinde, davalının tahliye tarihine kadar kiradan sorumlu olduğu, tahliye tarihi olan 30.09.2009 tarihine kadar ödenmesi gereken kiranın da kesinleşen itirazın iptali davasında hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. Bu durumda tahliye tarihi sonrası için kira kaybı alacağı istenemiyeceğinden davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇYukarıda (2) no.lu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanun'la eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK'un 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.