Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu aleyhine iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak daha icra mahkemesince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, alacaklı ile borçlu arasında yapılan ve borcun kabulüne ilişkin protokolün geçerli olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline istediği, mahkemece, 13.03.2013 tarihinde borçlu vekilince borç kabul edilmiş ise de, borçlu vekiline verilen vekaletnamede borçlanma yetkisi bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Alacaklı tarafından borçlu aleyhine 28.03.2008 tarihinde iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin borçluya 29.03.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleştiğini belirttiği zamanaşımı iddiasına dayanan şikayete ilişkin olarak İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03.11.2010 tarih, 2010/761E-2010/1068K sayılı ilamı ile çeklere ilişkin 6 aylık zamanaşımının dolduğu gerekçesi ile İİK'nun 33 ve 71/2 maddeleri uyarınca takibin talikine karar verildiği ve bu kararın borçlu Ali Eğinli yönünden kesinleştiği anlaşılmaktadır. İcranın geri bırakılmasına ilişkin bu kararın kesinleşmesinden sonra 02.03.2012 tarihinde alacaklı, borçlu ve tarafların vekillerinin katılımı ile borcun kabul edildiğine ilişkin protokol yapıldığı ve bu protokolün Avukatlık Kanunu'nun 35/A maddesi kapsımında ilam niteliğinde olduğunun taraflarca kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Alacaklı, borçlu ve tarafların vekillerinin katılımı ile yapılan bu protokole dayalı olarak borçlu vekili Av. 'ın 13.03.2012 tarihinde icra dairesine beyanda bulunarak borcu kabul edebilmesi için, kendisinin vekil tayinine ilişkin düzenlenen vekaletnamede ayrıca borcu kabul yetkisi verilmiş olması gerekli değildir.Ancak, İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesi 2. fıkrasında “Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi taktirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” hükmü yer almaktadır.İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03.11.2010 tarih, 2010/761E-2010/1068K sayılı ilamı ile zamanaşımı nedeniyle borçlu hakkında icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu, bu kararın kesinleşmesinden sonra alacaklı tarafından İİK'nun 33/a maddesi 2. fıkrası kapsımında ve yasal 7 günlük süre içerisinde genel mahkemede dava açıldığını dair dosya içeresinde herhangi belge yada tarafların beyanı bulunmamaktadır. Alacaklı tarafından İİK'nun 33/a maddesi 2. fıkrası kapsamında açılmış bir dava bulunmadığına göre, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin ilam kesin hüküm teşkil eder ve bu ilam doğrultusunda borçlu hakkındaki takip iptal edilmiş sayılır. İcranın geri bırakılması ilamı nedeniyle borçlu hakkındaki takip iptal edilmiş olduğuna göre, iptal edilen takip dosyası üzerinden borcun kabul beyanına dayalı olarak takibi devam edilmesi doğru değildir. Borçlunun isteminin bu gerekçe ile kabulüne karar verilmesi gerekirken sonuçta istemin yerinde olmayan bir gerekçe ile de olsa kabulüne karar verildiğine göre sonucu doğru kararın belirtilen bu gerekçe ile onanması gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.