MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/05/2008NUMARASI : 2005/215-2008/389Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle kira parasının istirdadı, faydalı imalat bedeli, yoksun kalınan kazanç kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin Gölbaşı-İncek'de bulunan taşınmazı davalıdan 01.05.2004 tarihli sözleşme ile kiraladığını, taşınmazın içkili restaurant olarak işletilebilmesi için taşınmaza masraf yapıldığını bu masrafların mahkeme aracılığıyla tespit edildiğini, taşınmazın kaçak yapı olması nedeniyle doğalgaz ve su bağlantısının yapılmaması nedeniyle işletme imkansızlığının doğduğunu bu durumun 30.07.2004 tarihli ihtarname ile davalı kiraya verene bildirildiğini bu nedenle 01.05.2004 tarihli kira sözleşmesinin kiracı tarafından haklı nedenle fesih edildiğinin tespitine, 4.500,00 TL üç aylık kira bedeli ve 1.250,00 TL stopaj bedelinin, 5.000,00 TL kiralanana yapılan imalat bedelinin, 3.000,00 TL kiralanan taşınmazın çalıştırılmaması nedeniyle uğranılan zararın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın en yüksek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taşınmazın köy alanı içinde bulunması nedeniyle köy muhtarının izni ile yapıldığını bu nedenle kaçak yapı olmadığını,doğalgaz hattının kapıya kadar getirtildiğini sadece abonelik yaptırılması gerektiğini, davacının taşınmazdaki eksiklikleri bilerek taşınmazı kiraladığını, şebeke suyu olmadığının da davacı kiracı tarafından bilindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Gölbaşı belediye encümenince verilen yıkım kararının İdare Mahkemesi kararı ile binanın kaçak yapı olmadığı tespit edilerek iptal edildiğinden taşınmazın kiraya verildiği sırada ve sonrasında kaçak yapı olmadığı, davacının sözleşme tarihi ile dava tarihi arasında taşınmazı kullandığı ve tüm dosya kapsamına göre BK 249 şartlarının gerçekleşmediği sabit görülerek akdin feshinin tespiti ve bu talebe bağlı olan maddi ve manevi tazminat, ödenen kiraların ve stopajın tahsili istemi reddedilmiş davacının faydalı imalat bedeli konusundaki talebi ise sözleşmenin 9. maddesindeki hükmü gereğince reddedilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı vekilinin yoksun kalınan kazanç kaybına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Taraflar arasında 01.05.2004 başlangıç tarihli, üç yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu iş yerinin içkili restaurant - kafeterya olarak kullanılmak üzere kiralandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın kaçak yapı olması nedeniyle doğalgaz ve su bağlantılarının yaptırılmadığını bu nedenle kiralanan taşınmazın çalıştırılamaması nedeniyle yoksun kalınan kazanç kaybını talep etmiştir. Dava konusu taşınmazın Gölbaşı Belediyesi sınırları içinde kalması nedeniyle ilgili belediyeden yapı ruhsatının alınması gerektiği dava konusu kiralanan taşınmazın ilgili yerden alınan yapı ruhsatının bulunmaması nedeniyle 05.04.2005 tarihli tutanak ile tatil edildiği ve 17.05.2005 tarihli encümen kararı ile de yapının yıkılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Encümen kararının iptali davası açılmış ise de yapılan yargılama neticesinde Ankara 5. İdare Mahkemesinin 2009/759 Esas ve 2010/212 Karar sayılı 19.02.2010 günlü kararı ile uyuşmazlık konusu yapının bulunduğu alanın bahse konu yapının yapıldığı tarihte belediye mücavir alanı içerisinde kalması nedeniyle bu alanda muhtarlıkça yapı inşaat izni verilemeyeceği anlaşıldığından, dava dilekçesinde 08.3.2000 tarihli muhtarlık yazılı izni ile yapıldığı belirtilen davacıya ait yapının yıkımına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu taşınmazın kaçak yapı olduğu sabittir. Davalı kira sözleşmesinin süresi dolmadan taşınmazı terk etmek zorunda kalmıştır. Bu nedenle, kira süresi sonuna kadar yoksun kaldığı kazanç kaybını istemekte haklıdır. Ancak, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan B.K.nun 98.maddesi yollaması ile uygulanması gereken B.K. 44.maddesi gereğince davacının da zararın artmasına yardım etmemesi gerekir. Davacı kiracının dava konusu kiralanan ile aynı vasıf ve özelliklerine sahip bir taşınmazı aynı şartlarda ne kadar sürede kiralayabileceği tespit edilerek sonucuna göre yoksun kalınan kazanç kaybına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.