Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, tüketici kredi sözleşmesi borçlusu olan davalının ihtara rağmen borçlarını ödemediğini, yapılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, yargılamaya katılmadığı gibi herhangi bir cevapta vermemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı banka, tüketici kredisi borçlusu olan davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek muaccel olan alacağın tamamı için icra takibinde bulunmuştur. 4822 Sayılı Kanun'la değişik, 4077 Sayılı Kanun'un 10. maddesi gereği, muac-celiyet şartının gerçekleşmesi için bunun sözleşmede kararlaştırılmış olmasıtüketicinin birbirini izleyen en az 2 taksidi ödememesi ve en az 1 hafta süre verilerek muacceliyet uyarısında bulunulması gerekmektedir. Davalının taksit bedellerini ödemediği belirlenmiş ise de 13.05.2009 tarihli ihtarla hesabın kat edilerek borcun tamamının istendiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar bankanın çektiği bu ihtarname 4077 Sayılı Kanun'un 10/3 maddesine uymadığı için vadesi gelmeyen taksitler için davacı banka talepte bulunamaz ise de davacı vadesi gelmiş alacaklar için talepte bulunmasına engel yasal bir düzenleme yoktur. Bu durumda takip tarihi itibariyle davacının vadesi gelmiş alacak miktarı saptanıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerden dolayı kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.