Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı M.. K..'ın vekili olarak diğer davalı Ç.. K..'a karşı maddi ve manevi tazminat talepli boşanma davası açtığını, davacı ile davalı M.. K..'ın vekalet ücreti konusunda yaptıkları sözleşmeye göre 5.000,00 TL maktu ve mahkeme tarafından hükme bağlanacak tazminat tutarı toplamının %5 i tutarında nisbi vekalet ücreti ödenmesi konusunda anlaştıklarını, Ankara 7. aile Mahkemesinin 2009/1258 esas sayılı dosyası ile açtığı davanın M. K. lehine sonuçlandığını 1.750,00 TL nafaka, 200.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini kararın temyizi aşamasında davalı M.. K.. tarafından davadan feragat edildiğini ödenmesi gereken vekalet ücretinden 3.000,00 TL si dışında ödeme yapılmadığını ileri sürerek alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini dilemiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2012/15962 esas sayılı dosyasında davalı borçlu M.. K..'ın 2.000,00+11.250,00 Tl toplamı 13.250,00Tl vekalet ücreti alacağı yönünden davalı Ç.. K..'ın ise 1.100,00Tl asıl alacak ve 15,40Tl işlemiş faiz yönünden itirazlarının iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, iptaline karar verilen 13.250,00TL asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı M.. K..'dan, 1.100,00TL asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalı Ç.. K..'dan alınarak davacıya verilmesine, yasal şartları bulunmadığından kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş;hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir İsabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Avukatlık Kanununun 165.maddesinde, “sulh ile sonuçlanan işlerde her iki taraf avukatlık ücretinin ödenmesi konusunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.” hükmü mevcut olup, davanın sulh ile sonuçlanması halinde, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarın tamamını isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. (Bkz. HGK.’nun 16.2.1994 T. 1993/13-810 E., 1994/60 K. sayılı kararı) Aynı sorumluluk, müvekkille sulh anlaşması yapan karşı taraf için de geçerlidir. Burada, kanundan doğan teselsül hallerinden biri söz konusu olup, Borçlar Kanununun 142. maddesinde düzenlenen "alacaklı, müteselsil borçluların cümlesinden veya birinden borcunun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyerdir" hükmüne göre, müteselsil sorumluluğun gereği olarak, sulh sözleşmesinin taraflarının her biri borcun tamamından sorumludur. Alacaklı taraf, 6098 Sayılı Yasanın 163/1.maddesi uyarınca,müteselsil borçlulardan hepsinden veya birinden borcun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyerdir.Somut olayda davacı avukatın, davalı Miray ile yaptığı sözleşme gereğince sözleşmeden kaynaklanan vekalet ücretinden her iki davalı da sorumlu olduğu gibi, karşı yan vekalet ücretinden de her iki davalının sorumlu olduğu kabul edilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 735,80 TL kalan harcın davalılardan alınmasına, 24,30 TL peşin harcın davacıya iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.