11. Hukuk Dairesi 2014/10219 E. , 2014/16922 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/02/2014NUMARASI : 2013/98-2014/29Taraflar
arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk
Mahkemesi’nce verilen 12/02/2014 tarih ve 2013/98-2014/29 sayılı kararın
Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası
için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine
dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm
belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı
vekili, müvekkilinin 2010/02138-4 sayılı “Koltuk” tasarımının birebir
aynısının davalı tarafından satışa sunulduğunun, davalı işyerinde
mahkeme kanalı ile yapılan tespit ile sabit olduğunu, davalının
eyleminin 554 sayılı KHK uyarınca müvekkiline ait tescilli tasarımdan
doğan hakka tecavüz ve TTK hükümleri uyarınca da haksız rekabet
niteliğinde olduğunu ileri sürerek tecavüzün tespiti, durdurulması,
men’i, hüküm özetinin ilanı ile 5.000,00 TL manevi tazminata hüküm
olunmasını talep etmiştir.Davalı vekili, husumet itirazında
bulunarak davanın kime yöneltildiğinin açık olmadığını, ayrıca dava
konusu ürünün müvekkiline ait işyerinin birinci katında kiracısı olan
dava dışı M.A..’a ait olduğunu, kendisinin davaya dahil edilmesi
gerektiğini, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını savunarak
davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davalı şirket yetkili
temsilcisinin delil tespit dosyasına sunduğu yazılı beyanda, tespit
edilen kanepenin bir başka adreste bulunan 3.kişilerce satılması
amacıyla kendi iş yerlerine bırakıldığını beyan ettiği, yargılama
aşamasında, davalı şirket vekilinin, bu mobilyanın, aynı iş yerinde
bulunan müvekkilinin kiracısı M. A..’a ait olduğunu söylemesinin
çelişkili olduğu, inandırıcı olmadığı, davalı işyerinde ele geçirilen
kanepe tasarımının, davacının tescilli tasarımındaki kanepe görseliyle
birebir aynı olması nedeniyle taklit ürün niteliğinde olduğu, 554 sayılı
KHK’nın 48/1 maddesinde zikredilen hüküm karşısında davalının eyleminin
tescilli tasarım hakkına tecavüz ve 6012 sayılı TTK 55/1 (4) bendi
hükümleri uyarınca haksız rekabet niteliğinde olduğu, KHK’nın 49/1 (c)
bendi ile TTK’nın, 56/1 (e) bendi hükümlerinde, hak sahibinin manevi
tazminat talep edebileceği, davalı firmanın, davacı tarafın uzun emek ve
yatırım sonucu tescil ettirmeyi başardığı tasarımın birebir kopyasını
taklit ederek piyasaya sürmesi eyleminin manevi zarara yol açacağı
gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı Şark Sedir Mobilya Ltd.'nin
üretim ve pazarlama yoluyla davacı şirkete ait 2010/2138-4 sayılı Kanepe
tasarımından doğan mali ve manevi hakka tecavüz ve haksız rekabet
olduğunun tespitine, ihlalin durdurulmasına, müteakip ihlal eylemlerinin
önlenmesine, davacı taraf lehine takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın
tespit tarihi olan 05.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi
ile birlikte davalı şirketten tahsiline ve hükmün ilanına karar
verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.(1) Dava,
endüstriyel tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve manevi
tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece değişik iş dosyası üzerinden
yapılan tespit neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporu esas alınarak
tecavüzün varlığına kanaat getirilerek davanın kabulüne karar verilmiş
ise de, tespit bilirkişi raporu davalı tarafa tebliğ edilmiş olup,
davalı taraf rapora itiraz etmiştir. Bu sebeple mahkemece davalı tarafın
tespit raporuna yönelik itirazının da bulunduğu gözönünde
bulundurularak, işbu davadaki savunmaları da değerlendirecek şekilde
bilirkişi incelemesi yaptırılması, dosyadaki tüm deliller ile birlikte
incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde
hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına
bozulması gerekmiştir.(2) Bozma sebep ve şekline göre davalı
vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer
olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte
açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün
temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan
nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada
incelenmesine YER OLMADIĞINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde
temyiz edene iadesine, 05/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.