Adalet Bakanlığı'nın, 19/03/2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık D.. G.. hakkında Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 30/09/2014 tarihinde 2014/295 esas ve 2014/653 karar sayı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 30/03/2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Cumayeri Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 03/04/2012 tarihinde 2011/150 esas ve 2012/47 karar sayı ile sanık D.. G..'ün kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği,2- Kanun yararına bozma talebi üzerine, Dairemizce ... tarihinde .. esas ve .. karar sayı ile "TCK'nın 191. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinin uygulanma koşulları bulunmadığı halde, ... sadece bu gerekçe ile TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca doğrudan hapis cezası seçeneğine göre hüküm kurulması" yasaya aykırı görülerek hükmün bozulduğu,3- Dairemizin kanun yararına bozma kararı üzerine, Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 30/09/2014 tarihinde 2014/295 esas ve 2014/653 karar sayı ile sonradan yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi uyarınca sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunla eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,Anlaşılmıştır.B) Kanun Yararına Bozma Talebi:Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Düzce 3.Asliye Ceza Mahkemesinin (Kapatılan Cumayeri Asliye Ceza Mahkemesi) 03/04/2012 tarihli ve 2011/150 esas, 2012/47 sayılı kararının Yargıtay 10. Ceza Dairesince kanun yararına bozulması üzerine başlatılan yargılamanın, hükmün kesinleşmesinden sonraki safhaya ilişkin olması nedeniyle 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2 maddesinde belirtilen devam eden kovuşturma niteliğini taşımadığı gibi, sanık hakkında suç tarihinden önce kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan, Düzce Ağır Ceza Mahkemesinin 10/12/2009 tarihli ve 2008/309 esas, 2009/363 sayılı ilâmı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiş olması karşısında 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeksizin karar tesisinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 30/09/2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir.C) Konunun İrdelenmesi:5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." hükmü öngörülmüştür.Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 09.02.2010 tarih ve 2009/184 esas ve 2010/20 karar sayılı kararında da belirtildiği gibi "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" hem muhakeme hem de maddî ceza kuralı niteliğinde karma bir özelliğe sahiptir.5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrasının, kesinleşen hükümlere uygulanmayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Sözü edilen fıkra hükümlünün lehine olduğundan, koşulları varsa 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca kesinleşen hükümlere de uygulanabilir.Öte yandan, 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen "Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan" ibaresinde belirtilen suç, yargılamaya konu olan suçu ifade etmektedir. Aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olması, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel değildir.Somut olayda, yargılama konusu suçtan dolayı hükümlü hakkında daha önce tedavi ve /veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadığından, 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası ve 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Bu nedenle kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmektedir.D) Karar:Açıklanan nedenlerle; Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 30/09/2014 tarihli 2014/295 esas ve 2014/653 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.