Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16795 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11324 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : 5188 Sayılı Kanuna AykırılıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.İddianamede tüzel kişi hakkında TCK'nın 60. maddesi uyarınca güvenlik tedbirine hükmedilmesi talep edilmediği anlaşıldığından tebliğnamenin bu yöndeki görüşüne iştirak edilmemiştir.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1- Sanığın yetkilisi olduğu ... tarafından güvenlik hizmeti sağlanan ... Başkanlığına bağlı ... Kültür Merkezinde çalışan özel güvenlik personeli listesinin ... İl Emniyet Müdürlüğüne 13/01/2012 tarihinde bildirilmesini müteakip ibraz edilen belgelerin incelenmesi neticesinde ... isimli güvenlik personelinin çalışma izin süresi dolmasına rağmen istihdam edildiğinin tespit edilmesi ve yine Dairemizin ... Esas sırasında kayıtlı olarak aynı gün incelemesi yapılan ... Sulh Ceza Mahkemesinin 05/11/2013 tarihli ... Esas ve ... sayılı karar dosyasında da sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından 13/01/2012 tarihinde ... Başkanlığına bağlı ... Kültür Merkezinde çalışan özel güvenlik personeli listesinin ... Valiliği İl Emniyet Müdürlüğüne bildirilmesini müteakip ibraz edilen belgelerin incelenmesi neticesinde ... isimli güvenlik personelinin çalışma izin süresi dolmasına rağmen istihdam edildiğinin tespit edilmesi ve sanık hakkında her iki eylem için ayrı ayrı kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, iki dosyanın birleştirilerek, eylemlerin aynı tarihte olduğu da gözetilerek tek suç oluşturup oluşturmadığı yönünden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,2- Kabule ve uygulamaya göre de;a- 5188 sayılı Kanun'un 19/1-c maddesine göre sanığa yükletilen suçun cezasının alt sınırının 3 ay hapis cezası olduğu halde temel cezanın 1 ay hapis olarak belirlenerek eksik ceza tayini,b- 5188 sayılı Kanun'un 19/1-c maddesinde hapis cezası yanında adli para cezası öngörülmemesine karşın sanık hakkında hapis cezasının yanında gün adli para cezasına da hükmedilmesi,c- Hükümden önce 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 50/6 madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilmesi, 5275 sayılı Kanun’un 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenmesi ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde, infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, hapisten çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceğinin sanığa ihtar edilmesine karar verilmesi,d- Karar başlığında suç tarihinin "13/01/2012" yerine, "12/01/2012" olarak gösterilmesi,Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.