Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16780 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5953 - Esas Yıl 2013





Davacı, itirazın iptaline, takibin devamına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakim tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere ve temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,2-Malatya 3.İcra Müdürlüğü'nün 2009/7448 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ve davalıdan icra inkar tazminatın tahsiline ilişkindir.Mahkemece, Malatya 3 .İcra Müdürlüğü'nün 2009/7448 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 2.369.00 TL. asıl alacak, 1.569.00 TL. faiz üzerinden devamına asıl alacak üzerinden %40 icra takip inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermiştir.Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Malatya İş Mahkemesi'nin 2005/393 E sayılı dosyasında davacı sigortalının 29.01.2004 tarihinde maruz kaldığı iş kazası nedeniyle hesaplanan maddi zararının 4.869.66 TL. olduğu, hesaplanan bu miktar tazminatın Mahkemenin 12.11.2009 tarihli kararı ile taleple bağlı kalınarak 2.500.00 TL.'sinin hüküm altına alındığı, hüküm altına alınmayan 2.369.66 TL. ile 488.70 TL. kıdem tazminatı alacağının 13.11.2009 tarihinde davacı tarafından Malatya 3.İcra Müdürlüğünün 2009/7448 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde konulduğu, davalı şirket vekilince süresinde yapılan itiraz ile icra takibinin durduğu ve davacı vekili tarafından süresinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı, Malatya İş Mahkemesi'nin 2005/393 E sayılı dosyasının Dairemizin 07.02.2011 tarih 2010/778 E- 2011/787 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesi hükmüne göre icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için diğer koşullar yanında itiraz edilen alacağın likid ve muayyen olmasının zorunludur. Haksız fiillerden kaynaklanan davalarda hükmedilecek alacak miktarı ancak yapılacak yargılama sonucunda hakim tarafından belirlenebilecek bir alacaktır. Zira alacağının hesaplanmasına tesir eden unsurlardan, olan tarafların kusur dağılımına da dahil olmak üzere maddi hesaplamasına tesir eden sigortalının gerçek ücreti, bakiye ömrü, maluliyeti vs. gibi başkaca pek çok unsur bulunup bu unsurlar kesinleşmeden borçlunun haksız fiilden kaynaklanan tazminat borcunu bilecek durumda olduğundan söz etmek olanaklı değildir. Buna göre de yargısal yönden kesinleşmemiş bir hesap raporuna dayanan alacağın likid ve muayyen olduğundan bahsetmek imkanı bulunmamaktadır.Bu açıklamalardan olarak somut olayda; Malatya İş Mahkemesi'nin 2005/393 E sayılı dosyasına konu davada 12.11.2009 tarihinde verilen kararın 07.02.2011 tarihinde onanarak kesinleştiğinin anlaşılmasına göre bakiye alacağın 12.11.2009 tarihli karardan bir gün sonra takibe konulması durumda ortada muayyen ve likid bir alacak olduğu söylenemez. Hal böyle olunca da Mahkemece alacağın likid olduğu gerekçesi ile davalı aleyhine olarak %40 oranında icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesi hatalı olmuştur.O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇHükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.