Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1674 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ortaca Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/04/2014NUMARASI : 2013/118-2014/174Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak dava niteliği itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dilekçesinde, davacının davaya konu taşınmazı 01.01.2011 tarihli, bir yıl müddetli kira sözleşmesi ile kiraladığını, davalı kiraya verenin 11.11.2011 de ihtarname çekerek sözleşmeyi 31.12.2011 tarihi itibarıyla yenilemeyeceğini bildirdiğini, davaya konu taşınmazın çatılı işyeri olduğunu, sürenin bitmesi nedeniyle sözleşmenin feshedilemeyeceğini ayrıca Borçlar Kanunu'na tabi yer olsa bile davalı kiraya verenin tahliye davası açması gerektiğini, oysa yasal anahtar teslimi yapılmadığını, davalı kiraya verenin taşınmazı başkasına kiraya verdiğini belirterek kiracılık sıfatının tespitine, el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı kiraya veren taşınmazın belediye sınırları içerisinde bulunmadığını ayrıca 6570 sayılı kanun anlamında iskele de bulunmadığını dolayısıyla Borçlar Kanunu'na tabi yer olduğunu, sözleşmenin feshi ile davacının kiracılık sıfatının biteceğini, tahliye davası açmaya gerek bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan keşif sonucu davaya konu kiralananın Borçlar Kanunu'na tabi olduğu, sözleşmenin feshedildiği davacının taşınmazı fiilen tahliye ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arasında 01.01.2011 tarihli, bir yıl süreli, kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile 6, 7, 8 ve 9 nolu dükkanlar Türk hamamı, masaj salonu ve kuaför olarak kiralanmış, davalı kiraya veren 11.11.2011 tarihinde çektiği ihtarname ile sözleşmeyi süre sonunda yenilemeyeceğini bildirmiş, bundan sonra davacı kiracıya 16.11.2011 tarihli ihtarnameyi çekerek taşınmazda tadilat yapacağını, davacı kiracının tadilat yapmasına izin vermesini istemiştir. Davacı kiracı 24.11.2011 tarihinde çektiği ihtarname ile cevap vererek sözleşmeyi fesih anlamına gelmemek ve eşyalarının işyeri içinde yada önünde kalmak kaydıyla ve yargı yoluna başvurma hakkı da saklı kalmak üzere tadilata izin vermiş, davalı kiraya veren tadilattan sonra 16.04.2012 tarihli sözleşme ile kiralananı davalı Ufuk Özdemir'e kiraya vermiştir. Sözleşmenin kurulduğu tarihte taşınmaz 6570 Sayılı Yasaya tabi olmasa da, davalı kiraya veren davacı kiracıyı süre sonunda yasal olarak tahliye ettirmemiştir. Daha sonra 01/07/2012 tarihinde 6098 sayılı Türk Kanunu yürürlüğe girmiş olup eldeki davada uygulanması gerekir. 6098 sayılı TBK'nun yürürlüğe girmesiyle kiralanan çatılı işyeri kirasına tabi olmuştur. Taraflar arasındaki sözleşme tarafların ortak iradesi ya da bir yargı kararı ile sona erdirilmediğinden geçerliliğini sürdürmektedir. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.