MAHKEMESİ : İzmir 5. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/09/2014NUMARASI : 2013/117-2014/775Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, yıllık kira bedelinin 01.08.2012 tarihinden itibaren 26.000 TL olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece yıllık kiranın 01.08.2012 tarihinden itibaren 23.843,70 TL olarak tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.08.1996 başlangıç, 31.07.1997 bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosya kapsamından kiralananın davacı idare tarafından yapılan ihale sonucu davalıya kiralandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar sözleşme süresinin 31.07.1997 tarihinde sona ermesinden sonra kira sözleşmesi 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un 11. maddesine göre 1 Ağustos tarihi itibariyle yıldan yıla yenilenerek uzamış ise de, davacı Belediyeye 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesinden yararlanma hakkı tanıyan 5393 Sayılı Belediye Kanununun yürürlüğe girdiği 13.07.2005 tarihini izleyen son dönemin bittiği 01.08.2005 tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerekir. Artık bu tarihten sonra yasa gereği sözleşmenin 6570 Sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca yıldan yıla yenilenmesi olanağı kalmadığından davacı kiracı fuzuli şagil durumuna düşmüştür. Her ne kadar kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra kira bedelinin tespitine ilişkin 2009 yılına kadar verilmiş mahkeme kararları bulunmakta ise de bu durum taraflar arasında kira sözleşmesi yapıldığı ya da kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.12.2010 gün ve 2010 / 13-671-696 sayılı kararı da davalı kiracının sözleşme süresinin sona erdiği tarihten itibaren fuzuli şagil durumuna düştüğü doğrultusundadır. Dolayısıyla ortada bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Talep edilen ve davacı tarafından ödenen miktar, gerçekte haksız işgal tazminatı niteliğindedir. Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında kiracılık ilişkisi kalmadığından ve bu nedenle kira parasının tespitini istemek mümkün olmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.