KARAR : Davacı vekili, davacının davalı Maltepe
Belediyesinde park-bahçeler işçisi olarak çalışmaya başladığını, işe
başladığı günden iş akdinin feshedildiği 31.12.2011 tarihine kadar
aralıksız çalıştığını, ancak sigortasının diğer davalı taşeron şirketi
tarafından yatırıldığını, Maltepe Belediyesinde çalışan kadrolu ve
sendikalı işçilerle taşeron şirketlerde çalışan aynı işi yan yana yapan
işçilerin aldıkları ücret farkının 3 katı olması, işçilerin fazla
mesaileri ücretlerinin ödenmemesi, yıllık izinlerin belirli iş
sözleşmeleri gerekçe gösterilerek verilmemesi nedenleri ile davalı
belediyede örgütlü olan Belediye İş sendikasına üye olmak istediğini,
ancak taşeron şirketlerde çalışan işçilerin sendikalı olma çalışmalarına
davalı Maltepe Belediyesi Başkanlığınca tahammül edilemediğini ve işten
bu nedenle davalı Belediye tarafından çıkarıldığını, davalılardan
Maltepe Belediyesi ile davalı taşeron firma ile kurulan alt işveren üst
işveren ilişkisi muvazaalı olup, davacının işe girdiği tarihten iş
akdinin feshedildiği tarihe kadar gerçekte belediye işçisi olduğunu,
davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve sendikal
nedenle feshedildiğini belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve
devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe
başlatmama tazminatının 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31/6 maddesi
uyarınca belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Maltepe
Belediyesi vekili husumet itirazı ile, davacının diğer şirket Z… İnşaat
personeli olduğunu, Maltepe Belediyesi Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü
tarafından Park ve Bahçelerin Bakım Onarım Hizmet alım işine ait
Sözleşme Belediye ve diğer davalı arasında imzaladığını, dava
dilekçesinde davacının iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiğini
belirtilmiş ise de bu iddianın gerçek dışı olduğunu, davacının sözleşme
kapsamındaki iş süresi içerisinde çalıştırıldığını ve süre bitimi nedeni
ile iş akdinin feshedildiğini, ayrıca davacının içinde bulunduğu grubun
30/01/2012 tarihinde Maltepe Belediyesi Başkanlığı ana hizmet binası
önünde Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. M. Z.’e yönelik ağır itham ve
hakaretlerde bulunduğunu ve kamu hizmeti yürüten Belediye Başkanlığının
çalışmalarını aksatıcı belediye çalışanlarına rahatsızlık verici eylem
ve davranışlar sergilediğini, davanın reddi gerektiğini savunurken,
Davalı şirket vekili ise davacı ile davalı şirket arasında ihale
sürelerine bağlı olarak iki kez belirli süreli iş sözleşmesi
imzalandığını, belirli süreli iş akdinin süresi sona erdiğinden
davacının iş akdinin de kendiliğinden sona erdiğini, şirketin davacının
çalıştığı işyerinde alt işveren olduğunu, davacının asıl işveren olan
Maltepe Belediyesine veya bu işleri ihale den alt taşeron işverene, yeni
dönemde çalışmak için müracaat etmediğini, müracaatı halinde davacıyı
da yine alt işveren üzerinden işe alınacağını, dolayısı ile davacının
işe iade davacısının samimi olmadığını belirtmiştir. Mahkemece feshin
davalılar arasındaki asıl alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu,
davacının başlangıçtan itibaren davalı Belediye Başkanlığı işçisi
sayılması gerektiği, feshin sendikal nedenle feshedildiği gerekçesi ile
verdiği kararın asıl-alt işveren ilişkisinin unsurlarının araştırılması
ve alt işveren lehinde vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olması
gerekçeleri ile verdiği bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonunda,
davalı belediye ile davalı firma arasında asıl olarak “işçi temini
ilişkisi” kurulmuş olup; böylesi bir ilişkiye ise yasal
düzenlemelerimizce izin verilmediği, bu durumda, davalılar arasında
muvazaalı bir “asıl işveren – alt işveren ilişkisi” oluşturulduğu
hususunun açığa çıktığı, buna göre, davalılar arasında muvazaalı alt
işverenlik ilişkisinin kurulmuş olunması karşısında; davacı işçinin de,
başlangıçtan itibaren asıl işveren konumunda bulunan davalı belediyenin
işçisi olarak kabulü gerekeceği, feshin sendikal nedene dayandığı
gerekçesi ile davanın davalı şirket yönünden reddine, davalı Belediye
Başkanlığı yönünden ise kabulüne karar verilmiş, davalı şirkete
husumetten ret nedeni ile vekalet ücreti takdir edilmiştir. Karar davacı
vekili tarafından ret nedeni ile diğer davalıya vekalet ücreti takdir
edilmesi, davalı belediye vekili tarafından ise cevap nedenleri ile
temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine ve uyulan bozma kararı sonrası
toplanan delilerle göre davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisinin
unsurlarının oluşmadığı, davacının başlangıçtan beri davalı Belediye
işçisi sayılması gerektiği, feshin sendikal nedene dayandığı
anlaşıldığından, mahkemece davalı Belediye yönünden davanın kabulüne
karar verilmesi isabetlidir. Ancak bozmada da belirtildiği gibi kanuna
aykırı olduğu için geçersiz olan asıl işveren-alt işveren ilişkisinde
davacı işçinin işverenin kim olduğu konusunda yanılması olağan
karşılanmalıdır. Bu nedenle, alt işveren hakkında açılan davanın husumet
yönünden reddine karar verilse de, kanuna aykırı ilişki içine giren ve
işçinin yanılmasına sebebiyet veren şirket lehine vekalet ücreti takdir
edilmemesi gerekir. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen reddedilen
davalı şirket yönünden vekalet ücretinin hüküm altına alınması
hatalıdır. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce
aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın davalı Z… İNŞ. TAAH. TAŞ. SAN. TİC. LDT. ŞTİ yönünden husumetten REDDİNE
3. Davanın davalı Belediye Başkanlığı yönünden KABULÜNE a) Feshin
GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE, b) Davacının yasal süre içinde
başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması
halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının 2821 sayılı Sendikalar
Kanunu’nun 31. Maddesi uyarınca davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate
alınarak takdiren davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında
BELİRLENMESİNE, c) Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde
müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar
en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin
GEREKTİĞİNE,
4. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5. Davacının yaptığı 40.50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile
davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde
bırakılmasına,
6. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500.00 TL ücreti
vekaletin davalı Belediye Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine,
Davalı şirket unsurları oluşmayan asıl-alt işveren ilişkisinin tarafı
olup, dava açılmasına neden olduğundan lehine vekalet ücreti ve
yargılama gideri takdir edilmesine yer olmadığına,
7. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
kesin olarak, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.