Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16604 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10207 - Esas Yıl 2014





DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü. KARAR: Davacı vekili, müvekkilinin sendika üyesi olduğunu, işvereninden 18.4.2013 tarihli dilekçesi ile 1 gün izin kullanmak için talepte bulunduğunu, ancak izin verilmeyip amirine saygısız davrandığı gerekçesiyle haksız ihtar verildiğini, davacının 23.04.2013 tarihinde üst solunum yolları rahatsızlığı nedeniyle ertesi gün hastaneye giderek 3 gün rapor aldığını, raporun 2. günü kendisini biraz iyi hissettiği için sendikaya gittiğini ancak işverence raporlu olduğu halde evde istirahat etmeyip sendika seçimlerinin olduğu 25.04.2013 tarihinde sendikada bulunduğunun tespit edildiği ve işverene karşı doğruluk ve bağlılığa aykırı eylemde bulunduğu, başka işlerle uğraşmak için rapor aldığı gerekçeleriyle iş akdinin 25/II ye göre feshedildiğini, raporlu olmanın, işçinin çalışmaması anlamında olduğu ancak evden çıkmayacağı tüm gün evde oturacağı anlamını taşımayacağını, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı işveren vekili, davacının 18.04.2013 tarihinde 25.04.2013 tarihi için izin istediğini, ancak iş durumu müsait olmadığından izin verilmemesini kişiselleştirip işverene saygısızlık ettiğini disiplin kuruluna sevkedilip yazılı ihtar verildiğini, bunun üzerine davacının 24,25,26.04.2013 tarihlerini kapsayacak şekilde rapor aldığını ancak 25.04.2013 te evine yapılan ziyarette evinde olmadığının ve yine sendikaya seçimler dolayısıyla giden işyeri çalışanının davacının sendikada olduğunu tespit ettiğini davacının fotoğrafını çektiğini, davacı ve arkadaşlarının Mürşide isimli çalışanın kolunu çevirip elinden telefonunu almaya çalıştıkları ve durumun sendikada bulunan kişilerce tespit edilip tutanak altına alındığını, davacının disiplin kuruluna sevkedildiğini davacının kendisine haksız verilen ihtarı görüşmek için sendikaya gidip 1-1,5 saat kalıp döndüğünü ve yeniden hastalığının ilerlenmesi üzerine acile gittiğini, raporlu olmasının evden çıkmayacağı anlamını taşımayacağını anayasal hakkını kullandığını muhalif olduğu için kendisine bu şekilde davranıldığını belirttiğini ancak savunmasının disiplin kurulunca uygun görülmeyerek haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dosya kapsamına uymayacak şekilde performans ile ilgili ilke kararından alıntı yapılarak, gerekçesi belirtilmeksizin, davalı tanıklarının çelişkili beyanları, davacıya atfedilen fiilin yukarıda açıklanan bilgiler çerçevesinde feshi gerektirecek mahiyette olmadığı, haklı fesih sebeplerinin ileri sürülmediği, davalı işverence de haklı fesihin kanıtlanmadığı, feshin son çare olma ilkesi ile de örtüşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin haklı/geçerli nedenle feshedilip feshedilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez. 4857 sayılı İş Kanununun 25inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının üyesi bulunduğu TEZ-KOOP İş Sendikasının 25.04.2013 tarihinde delege seçimleri olduğu sabittir. Davacının 18.04.2013 tarihli dilekçesi ile 25.04.2013 tarihinde yapılacak sendika toplantısına katılmak için izin istediği ve bir başka konu ile alakalı olmak üzere işveren yetkilisi ile aralarında tartışma çıktığı anlaşılmaktadır. Bunun üzerine davacı Özel Hacettepeliler Cerrahi Tıp Merkezinden 24, 25, 26/04/2013 tarihlerini kapsar şekilde ÜSYE nedeniyle rapor almıştır. Davalı işveren yetkilisi davacının gerçekten rahatsız olup olmadığı ve raporu sendika toplantısına katılmak için alıp almadığını denetlemek için bir çalışan ile 25.04.2013 tarihinde davacının evine ziyaret maksadıyla giderek davacının evinde olmadığını tespit etmiş, bir diğer çalışanı Mürşide Çimen'i de toplantı merkezine göndermiştir. Bu şahıs da o tarihte davacıyı sendika toplantı yerinde görmüştür. İşverenin talebiyle davacının fotoğrafını çekmesi üzerine davacı ve yanındakiler tarafından kendisine müdahalede bulunulduğu tutulan tutanaklar ve davalı tanık beyanlarından anlaşılmıştır. Davacı da savunmasında sendika merkezine gittiğini inkar etmemiş ancak kendisine verilen haksız ihtarı görüşmek için gittiğini belirtmiştir. Bütün bu olgular ve dosyadaki deliller birlikte gözetildiğinde davacının davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanmasa da artık işverenden bu işçi ile çalışması ve iş ilişkisinin sürdürülmesi beklenemeyeceğinden feshin geçerli nedene dayandığı, işe iade isteğinin reddedilmesi gerektiği halde talebin hatalı gerekçe ile kabulü bozmayı gerektirmiştir. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-) Mahkemenin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, 2-Davanın reddine, 3-) Alınması gereken 25.20 TL harçtan peşin yatırılan 24.30 TL harcın tenzili ile bakiye 0.90 TL harç giderinin davacıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına, 4-) Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-) Davalının yapmış olduğu 57.65 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 6-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-) Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine, 8-) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 10.09.2014 gününde oybirliği ile kesin olarak karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar BONO • TEMİNAT SENEDİ • İSPAT YÖNTEMİ Alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takibe karşı borçlu, dayanak senedin 21.06.2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi kapsamında alındığını ve teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece, bononu TESPİT DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEME Taraflar arasındaki "oda kaydının silinmesine dair işlemin iptali, üyelik kaydının devam ettiğinin ve davacının taksi durağında hak sahibi olduğunun tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bandırma 1.Asliye Hukuk Mahkemesince mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.09.2012 gün ve E:2 SÖZLEŞMEDEN DOĞAN DAVA • YETKİLİ MAHKEME İFA YERİ (...Davacı, davalının talebi üzerine davalıya 250.000 TL borç para verdiğini, aylık 11.250 dolar faizin düzenli ödenmesi, ana paranın ise 4 ay içinde ödenmesi hususunda anlaştıklarını, davalının ilk ay faizi ödemesine rağmen sonrasını ödemediğini belirterek fazlası saklı kalmak üzere 50.000 TLnin ta Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?