Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Avukat olan katılanın yanında sekreter ve icra takip işlemlerinde yardımcı eleman olarak çalışan sanığın, katılanın verdiği yetkiye dayanarak İ. Genel Müdürlüğünün icra takip taleplerini işleme koyduğu ve fakat bu takip taleplerine ilişkin vekaletnamelere yapıştırması gereken 371 adet baro pulunu yapıştırmadığı aynı zamanda S.. K.. isimli takip borçlusundan elden aldığı 300 TL'yi icra dosyasına yatırmayarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, soruşturma aşamasında dinlenilen T.. A..'in, S.. K.. isimli takip borçlusundan bir miktar parayı elden alan sanığın bu bedeli icra dosyasına yatırmadığını beyan edilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, T.. A.. ile S.. K.. isimli şahısların mahkemede tanık olarak dinlenip S.. K.. isimli şahsa ilişkin icra dosyası da celp edilip incelenerek, takip borçlusu Servet tarafından sanığa 300 TL olacak şekilde elden bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti ile gerektiğinde adı geçen takip borçlusu ile sanığın yüzleştirildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunu'nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.