Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi ve tedbir ve iştirak nafakası yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kocanın davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, yokulluk ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.06.2013 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı F.T.vekili Av. .ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı F.T. vekili Av. .geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece "tarafların eşit kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, her ikisinin de dava açmakta haklı olduğu" kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle; davacı-davalı (koca)'nın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kadının görüntülerini porno sitelerine vermekle tehdit ettiği, küfür ettiği, aşağıladığı ve iş arkadaşlarına karşı küçük düşürdüğü, davalı-davacı (kadın)'ın da, kocasına hakaret edip sadakatsiz davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre. davacı-davalı (koca) ağır kusurlu ise de, kadın da kusurlu olup, kendisi de boşanmayı talep ettiğine göre, kocanın boşanma davasına itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Evlilik birliğinin devamında kadın bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamış. Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi şartları kocanın davası yönünden gerçekleşmiştir. Bu sebeple kocanın boşanma davasının kabulü bu bakımdan sonucu itibarıyla doğru bulunmuş, kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur.2-Yukarıda belirtilen olaylara göre. boşanmada davacı-davalı (koca)'nın daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Kusursuz veya daha az kusurlu olan eşin, diğer taraftan Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talep edebilmesi mümkündür. Davalı-davacı kadın kocasına göre daha az kusurlu olduğuna göre, mahkemece hatalı olarak eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle, davalı-davacı (kadın)'ın maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi (TMK. md. 174/2) tazminat taleplerinin reddi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple maddi ve manevi tazminat yönünden davalı-davacı (kadın) yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple hükmün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 990 TL. vekalet ücretinin Fatih'ten alınıp Fatma'ya verilmesine, aşağıda yazılı harcın F.yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının Fatma'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.