Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1651 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22987 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkDolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükmün, sanık .... müdafii ve sanık ..... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;6217 Sayılı Kanunun 13. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 20.11.2011 tarih ve 2011/54-142 sayılı kararı ile iptal edilmesi karşısında, mahkemenin temyiz harcı ödenmemesi nedeniyle temyiz isteminin reddine ilişkin 04/01/2012 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;Sanık ..... müdafii, yerel mahkeme hükmünü duruşma talepli olarak temyiz etmiş ise de, suçun vasfı ve cezanın miktarına göre, 5320 Sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanunun 318. maddesi gereğince duruşma isteminin reddi ile yapılan incelemede,Sanık ....., kurduğu ...... adlı internet sitesinden bilgisayar satım ilanında verdiği sanık ..... ait telefonu arayan müştekinin ..... isimli biri ile konuşup bilgisayarın 1.102 TL’ye satımı konusunda anlaşıp parayı sanık ..... hesabına yatırmasına rağmen bilgisayarı göndermemeleri şeklinde gerçekleşen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ..... müdafii ve sanık ..... sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK'nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması ile yazılı şekilde uygulama yapılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “5 gün”, “100 TL” ve “2.204 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla “110 gün” ve “2.200 TL" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.