İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARAlacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda diğer şikayetinin yanında, kişisel ilişki kurulmasına dair ilamın takibe konulabilmesi için velayeti kendisine bırakılan eşin çocuğun görmesine engel olması gerektiğini, halbuki alacaklı annenin çocuğu görmesinin engellenmediğini, bu nedenle koşulları oluşmadığından icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece icra emrinin iptaline karar verilmesi üzerine;hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İİK'nun 25/a maddesinde ''Çocukla şahsi münasebetlerin düzenlenmesine dair ilam hükmünün yerine getirilmesi talebi üzerine icra memuru, küçüğün ilam hükümleri dairesinde lehine hüküm verilen tarafla şahsi münasebette bulunmasına mani olunmamasını; aksi halde ilam hükmünün zorla yerine getirileceğini borçluya 24'üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri ile tebliğ eder. Bu emirde ilam hükmüne aykırı hareketin 341'inci maddedeki cezayı müstelzim olduğu da yazılır. Borçlu bu emri tutmazsa ilam hükmü zorla yerine getirilir. Borçlu alacaklının şikayeti üzerine ayrıca 341'inci maddeye göre cezalandırılır. ''hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda takip dayanağı ilamda ''müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiği, anne ile anne yanında yatılı kalmak üzere görüşme tesisine" karar verildiği görülmektedir. Anılan bu ilamın icra yoluyla infazını istemekte hukuki bir engel bulunmamaktadır. Bu nedenle ilamlı takip yapılabilir. Aksi düşünceyle icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.