Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1648 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3814 - Esas Yıl 2014





İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARAlacaklı tarafından ... aleyhine başlatılan ilamlı takipte; borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; ...nezdindeki alacaklarına İİK'nun 89/1.maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi gönderilmek suretiyle haciz konulduğunu, 3289 sayılı Kanun'un ek 9.maddesi gereğince haciz yasağının bulunduğunu açıklayarak haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, 3. kişiye gönderilen 1. haciz ihbarnamesine 3. kişinin itirazı sebebiyle alacaklının 3. kişinin itirazının aksini icra mahkemesinde ispat ederek İİK'nun 338/1.maddesine göre cezalandırılması ve tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği, bunu yapmadan alacaklının yeniden haciz talebinde bulunamayacağı, 3.kişideki borçlunun alacağında bir değişiklik olmadığı takdirde yeniden 3.kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesinin istenemeyeceği gerekçesiyle ...'ne gönderilen 24.06.2013 tarihli işlemin iptaline karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.29.03.2011 günlü, 6215 sayılı Kanun’un 10. maddesiyle değişik 21.05.1986 günlü, 3289 sayılı... Hakkında Kanun’un ek 9. maddesinde, “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait alacaklar hariç olmak üzere, spor kulüplerinin ... nezdindeki isim haklarından doğan alacakları haczedilemez ve bu alacaklar devir ve temlik edilemez" hükmü düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi tarafından anılan bu haczedilmezliğe ilişkin yasal düzenlemenin, 06.06.2013 tarihli ve 2013/35 Esas 2013/75 sayılı Kararı ile Anayasa'nın 13., 35 ve 36. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu iptal kararı ise Resmi Gazetede 22.11.2013 tarihinde yayınlanmıştır.Her ne kadar; yukarıda bahsedilen Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı 22.11.2013 tarihinde yayınlanmış ise de; Anayasa'nın 11. maddesinde, Anayasa'nın bağlayıcılığı veüstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesi ise hakimlere herşeyden önce Anayasa'ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımıştır. Anayasa'nın 11. ve 138. maddeleri, hakime Anayasa'ya aykırılığı saptanmış, yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta yükümlülüğünü vermektedir. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma anlamına gelecek ve Hukuk Devleti ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay'ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi Anayasa'ya aykırılığı saptanmış yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden kararları vardır. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını duyurması, iptal edilen yasanın uygulanmasını durdurucu bir tedbir niteliğine bürünmektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, Anayasa'ya aykırı yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir. (Turan Yıldırım Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İd. Huk. Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi-Amme İdaresi Dergisi, cilt:26).Tüm bu yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; Spor Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki isim haklarından doğan alacaklar haczedilebilir.Somut olayda; 24.06.2011 tarihinde Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü'ne İİK'nun 89/1.haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Borçlu vekilinin, 18.09.2013 tarihli şikayet dilekçesindeki başvuru; anılan yasal düzenlemeye dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında şikayetin reddi gerekirken İİK'nun 89/1. haciz ihbarnamesi işleminin yazılı gerekçeyle iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.