Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1638 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11079 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; dava dışı kişinin davalı belediyeden (1981 yılında)satın aldığı taşınmazın bedeli ödenerek müvekkili tarafından (2007 yılında) dava dışı kişiden satın alındığını, daha sonra taşınmazın davalı belediyeye ait olmadığının anlaşıldığını,bunun üzerine taşınmazın ikinci kez bedeli ödenmek suretiyle maliki Hazineden satın alındığını, davalı belediyenin kendisine ait olmayan taşınmazı satarak müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiğini, aynı taşınmaz için müvekkilinin ikinci kez satım bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek; taşınmaz için müvekkilinin ikinci kez ödediği satım bedeli ile ödemek zorunda kaldığı diğer bedellerden şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazı 1981 yılında encümen kararı ile davalı belediyeden alan şahsın dava dışı kişi olduğunu, davacının ise söz konusu taşınmaz ili ilgili davalı belediyeye ödeme yapmadığı gibi herhangi bir hukuku ilişkide de bulunmadığını, bu nedenle davacının davalı belediyeye husumet yönetmesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; dosya kapsamına göre; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında "hak ilişkisine dayalı bağ" dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir.Mahkeme önünde, maddi hukuka dayalı hakkına dair uyuşmazlığın çözümünü ve himayesini isteyen kişi davacı, kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişi de davalıdır. Davacı, dava konusu hakkın sahibi, davalı ise hakka uymakla yükümlü olan ve bu hakkı ihlal ettiği düşüncesi ile kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişidir. Bir davada, davacı ve davalı sıfatının kime ait olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Dava dilekçesinde, davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şeklen taraf ise de; hakkın sahibi veya kendisine karşı hakkın himayesi istenmesi gereken kişiler olmadıkları belirlenir ise, davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddi gerekir. Husumetten red kararı usule ilişkin bir karar olmayıp; davada taraf olarak gösterilenlerden birinin taraf sıfatının bulunmadığını belirleyen esasa ilişkin bir karardır. Husumetten red kararı, davada taraf olarak gösterilenler arasında kesin hüküm teşkil eder.Uygulamada sıfat yerine genel olarak "husumet", davacı bakımından "aktif husumet ehliyeti", davalı bakımından "pasif husumet ehliyeti" tabirleri kullanılmaktadır.Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bir husustur.Somut olayda, davalı; dava konusu taşınmazı encümen kararı ile davalı belediyeden alan şahsın dava dışı kişi olduğunu, davacının ise söz konusu taşınmaz ili ilgili davalı belediyeye ödeme yapmadığı gibi herhangi bir hukuku ilişkide de bulunmadığını, bu nedenle davacının davalı belediyeye husumet yöneltmesinin mümkün bulunmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuştur.Mahkemece; öncelikle, davalının husumete yönelik itirazı değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.