Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16293 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1984 - Esas Yıl 2014





Davacı M.. D.. vekili Avukat H. U. tarafından, davalı T.. Y.. aleyhine 09/09/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/05/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.Dosya kapsamından, tarafların Facebook adlı sosyal paylaşım sitesi üzerinden görüştükleri; davacının: "DTP, PKK, CHP, DP hepsinin toplamı Ak Parti etmiyor...Adem hayırcılara iyi davran, onlar çok acı çekiyor, FASULYE ONLAR FASULYE..." ifadelerini kullandığı; davalının ise: "Mehmet boyundan büyük laflar etme, adam değilsen bile adam kılığına gir, insanlara hakaret etme, ama fasulye olayını yüzyüze konuşacağım, seni terbiyesiz...Mehmet sen avukatmışsın sana helal olsun, adam olamamışsın, insanları tahrik etme, adam ol özür dile..." sözleriyle cevap yazdığı anlaşılmaktadır.Davalı hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda, hakaret eylemi sabit görülmüş ve mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle, kesinleşmiş ve bağlayıcı nitelikte bir ceza mahkemesi kararı bulunmamaktadır.Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin olguya ilişkin kabulü ile bağlı olup; kusurun varlığı ve derecesi bakımından serbest bulunmaktadır(BK m.53). Diğer yandan, bölüşük kusurun mevcudiyeti halinde tazminat miktarından indirim yapılabileceği gibi;istemin tümden reddine de karar verilebilir(BK m.44/1). Bu konudaki takdir hakkının ise, hakkaniyete uygun olması gerekir(TMK m.4).Dava konusu sözler, hukuka uygun olmamakla birlikte;sosyal paylaşım sitesinde davacı tarafından başlatıldığı anlaşılan karşılıklı tartışma ortamı içinde söylenilmiştir. Yukarıda gösterilen ilkeler göz önünde tutulduğunda, davacının bölüşük kusuru nedeniyle istemin reddi gerekir. Mahkemece, kısmen kabul kararı verilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre, öteki temyiz itirazlarının ise incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.