Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16289 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 35019 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : 6831 Sayılı Kanuna AykırılıkYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen orman idaresi vekilinin birleşen .. esas sayılı dosya yönünden, birleştirme sonrasında sanığın cezalandırılmasını talep etmesine karşılık katılma hususunda istemi sorulmamış ise de, temyiz dilekçesinin kapsamı gözetilerek, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;I) Sanık hakkında 6831 sayılı Kanun’un 108. maddesine aykırılık eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,II) Sanık hakkında 6831 sayılı Kanun’un 91. maddesine aykırılık eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;1-Mahallinde yapılan keşif sonucu orman mühendisi bilirkişinin düzenlediği raporda, suça konu emvalin bir kısmının fidan olduğunun belirtilmesine göre; sanığa 6831 sayılı Kanun’un 91/2 maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan anılan madde hükmü uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nispi olmak üzere belirlenmiştir.Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nispi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanununun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken ayrıca nispi vekalet ücretine de hükmedilmesi,3-Kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine maktu vekalet ücretinin eksik tayini,Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.