Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16267 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10568 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkillerinin davalının kızları olduğunu, reşit olmalarına rağmen eğitim hayatlarının devam ettiğini iddia ederek, boşanma davasında (1994 yılında) hükmedilen 0,75TL iştirak nafakalarının 750'şer TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacıların eğitim hayatlarının devam ettiğini ispat etmeleri gerektiğini, müvekkilinin ilk nafaka taktir edildiği tarihte deri konfeksiyon işyeri olmasına rağmen daha sonra işleri bozulup iflas ettiğini halen yaz sezonunda bu tür iş yapan yerlerde günlük işçi olarak çalıştığını, evlenip iki çocuk sahibi olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacı Hatice'nin geçici öğretmenlik yaptığı, asgari ücret ve zaman zaman da üzerinde gelir elde ettiği, gelir elde ederken de özel bir üniversiteye kayıt yaptırdığı, yeni üniversite eğitimi nedeniyle davalının davacı H..'ye nafaka ödeme yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesi ve davacı H...'nin aldığı maaş da dikkate alınarak davacı H..'nin davasının reddine, davacı M..'nin ise üniversite öğrencisi olduğundan ve geliri bulunmadığından yardım nafakası talebinin 200 TL olarak kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;TMK.nun 328.maddesi gereğince, anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".TMK.'nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır.Somut olayda davalı İ.. K..'ın dava dilekçesinde bildirilen adresten ayrıldığı, yeni adresinin tespit edilemediği gerekçesi ile kolluk vasıtasıyla ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılamadığı gibi, gelir durumunun net olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır.Yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Mahkemece, eksiklikler giderilip tespit edilecek duruma göre davacılardan Merve lehine "hakkaniyete uygun" bir miktar nafakaya hükmedilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.