Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16242 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5565 - Esas Yıl 2015





Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayetçi borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; Ankara 26. İcra Müdürlüğü' nün 2014/22761 Esas sayılı dosyası ile takibe konu ilamın tam yargı davasına ilişkin olduğunu ve asıl hükme bağlı fer'i nitelikte bulunan yargılama giderlerine dair hükümlerin de kesinleşmeden icra takibine konulamayacağını belirterek icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, 2577 sayılı Kanun'un 28/2. maddesinde tam yargı davaları hakkındaki konularda belli bir miktarı içerenlerin genel hükümler dairesince infaz ve icra olunacağı hükmüne yer verildiği, aynı Kanun'un 28/1. maddesinde "idare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararların kesinleşmeden takibe konulamayacağının" hüküm altına alındığı, takip konusu ilam, infazı için kesinleşme şartı aranan ilamlardan olup, kesinleşmediğinin de mahkemesince bildirildiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir.2577 sayılı Kanun'un 28. maddesinin 2. fıkrasında; konusu belli bir miktarın ödenmesini gerektiren davaların genel hükümler dairesince infaz ve icra olunacağına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir. Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.), Mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı), Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK 72. madde),Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2), Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1). Somut olayda şikayet, dayanak ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağına yöneliktir. İcra takibinin dayanağı ilam, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin tam yargı davasına ilişkindir. Anılan karar yukarıda yazılı takip edilmesi için kesinleşmesi gereken kararlardan değildir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.